17 Aralık 2012 Pazartesi

resmine baktım hüzün vardı.

oturdum. düşündüm. yazmak istedim. özledim de.
ilk önce açtım resmini.
seninle konuşurken izlediğim filmide açtım. "ıssız adam..." son sahnesi.
bir yandan onda söylenenleri dinledim bir yandan sana baktım.
gözümden yaşların süzülmesine engel olamadım. gerçi olmakta istemedim. bu gece bırakacaktım gözlerimden seni. çünkü dolmuştum kaç günden beri ağlamıyordum ve seni özlüyordum.
sana olan özlemimi dindirmem için ağlamam yada yazmam gerekiyordu. ben her ikisinde tercih ettim. özlemim büyüktü. her zamanki gibi değil. en büyüklerinden. buradan sizin eve yol derler ya onun kadardı işte.
ağladım.
yazdım.
ağladıkça yazdım.
onlar konuştukça ben ağladım.
üzüldüm.
yokluğunu düşündüm.
sensizken geçen sene ne yaptım diye bi geçmişe bakayım dedim.
sonuç ne oldu mu dersin?
yine sana yazıp ağlamışım.
görende hergün beni ağlıyor zannedecek hayır ağlamıyorum sevgilim. ağlarsam üzülürsün biliyorum.
seni hatırlatan ufak şeyler olunca ağlıyorum üzülüyorum.
hayat benimle alay ediyor sanki.
sesine benzeyen sesler çıkarıyor karşıma.
yüzüne benzeyen yüzler.
her insanda seni görüyorum zannediyorum. ulan ne saçma dimi.
resimlerine baktım sevgilim.
çok değişmişsin. büyümüşsün. ayrılık yaramış sana...
annenler nasıl bu arada? ne yapıyorlar?
severdim onu tombiş. sakın böyle dedim diye kızma. takma adıyla hitap etmedim. etmek istemedim ama biliyorum adını h... k.. severdim annenin annem gibiydi.
baban nasıl?
en son ayrıldığımızda yada ayrılmak üzere olduğumuzda ayağıyla ilgili bi sorunu vardı iyileşti mi?
arada hayal ediyorum senin ailenle benim  ailemin birleştiğini ne güzel oluyor sevgili. sanki bir puzzle iki kayıp parçası gibi oluyorlar onlar olmadan puzzle tamamlanmıyor. ikiside birbirini tamamlıyor.
ama  bir şeyi farkediyorum. Puzzle'ın en büyük eksik parçaları sen ve ben -biz- bu kadar büyük eksikler puzzle oynanmayacağına karar veriyor kafam. akıllı işte.
kalbim ha gayret biraz oyna diye tutturuyor.
oynamaya çalışıyorum oynanmıyor.
hep bir şeyler eksik kalıyor.
o eksikleri neyle tamamlayayım sevgili?
kafamın içindeki saçma beyin diyordu bırak ulan  puzzle oynama. gelince oynarsınız diyor işte.
ama aptal kalbim dinlemiyor işte. hala oynamaya çalışıyor. ben seni kalbimle sevmiştim çünkü... o yüzden olabilir sanırım.
bu aralar eksik bir puzzle gibi yarım yamalağım bombokum.
ufak şeylerde yıkılıyorum.
ufak şeylerde ağlayasım geliyor. ne yapayım işte duygusalım. sen beni böyle kabul etmiştin.
anılarla boğuşuyorum. seninle olanlarla. o anıların bir daha senle olmayacak olması beni üzüyor. kırıyor. o anları bir daha seninle yada başka biriyle yaşamayacak olmam üzüyor işte. gerçi başka biriyle senin anılarını yaşamak mı? kulağa bile saçma geliyor sevgili bırak kalbim buna izin versin bırak beynim bunu onaylasın...
anılar işte geçmişte kalan saçma ama bi o kadarda güzel şeyler. hep geçmişte kalmak zorunda mı? hiç geleceğimizde olan bi anı olacak mı? mesela 6 haziranda bir daha sana seni seviyorum diyebilecek miyim? 23 ekimde bir daha seninle karşılaşacak mıyım? geçmişte olan bişi sonuç olarak ama seninle bir daha gelecekte anımız olacak mı?

özlüyorum işte saçmalarcasına. özlüyorum işte özlercesine...
seviyorum. bekliyorum. özlüyorum. eylemlerle yüklü bi hayat yaşat oldum ey yar...
bi sen eksiksin.
bi ben fazla...
gelsen.
dizime yatsan.
dizine yatsam.
büyüsem işte.
bu sefer mutlu sonla bitse...

özlemlerim
sevgilerim
beklemelerim
hep
sen...

1 yorum:

  1. Aslında büyümedim , hala aynıyım. Ben hala izleyemiyorum o filmi. Hala dinleyemiyorum o sarkıyı.söyleyeceklerimi gözlerim anlatabilir ancak. ne bir bir kalem ne bir kagıt , degil. Babamın durumunda bir degisiklik yok. Herkes iyi sükür. Benim aklımda kalan annen,o nasıl.?

    YanıtlaSil