14 Şubat 2013 Perşembe

bugün seni daha çok özledim.

bugün seni daha çok özledim...
sevgililer günü olduğu için mi bilmem ama bugün seni daha çok özledim.
konuşmayı,
sesini duymayı,
kokunu içime çekmeyi,
sana sarılmayı ben çok özledim sevgili.
bugün her yer de bizim taklitlerimizi yapan çiftler vardı.
mutluluk oyunları oynuyorlardı.
hepsinde de çiçek vardı.
hani sana aldığım hep bi yerlerde unuttuğun çiçeklerden.
kırmızıydı.
elimi ilk tuttuğunda yada karşımda ilk defa seni seviyorum dediğimde yanağında oluşan kırmızılık gibiydi...
adı da güldü.
bugün seni daha çok özledim.
daha çok sen istedim.
açtım puzzle.
açtım anlamazdını.
bir de resmini.
ağlıyorum ama mutluluktan "iyi ki seni tanımışım, iyi ki hayatımda olmuşsun."
ağlıyorum ama pişmanlıktan "seni kaybetmişim..."
bugün ben seni daha çok özledim inan bana...

9 Şubat 2013 Cumartesi

ucu kırık kalem misali...


Uçu kırık kalem gibi bıraktın beni
ne bir hayata başlayabiliyorum.
ne de kaldığım yerden devam edebiliyorum.
yeni hayatlara başlayamıyorum.
yazamıyor kalemim.
çizemiyor yeni yollar
yeni kişilerin adını aklıma yazamıyorum
kısacası onları yazamıyorum ey sevgili.
yazacak bir kalemim yok...
kaldığım yerden de devam edemiyorum.
devam edemiyorum işte.
seni silemiyorum seni karalayamıyorum.
üzerini çizemiyorum senin.
çizsem belki kaldığım yerden devam edeceğim ama çizemiyorum...
olduğum yerde öylece kala kaldım.
saplandım.
uçu kırık bir kalem gibi kala kaldım buradalarda.
ne yeni hayatlar yazabiliyorum...
ne de seni silebiliyorum....

2 Şubat 2013 Cumartesi

ah bi gelsen sevgili...

daha kaç bedende seni aramalıyım?
daha kaç insan düşüncesinde seni aramalıyım?
daha kaç isimden senin ismini oluşturmalıyım?
daha kaç insanda bi sen aramalıyım.
ben gerçekten böyle değildim.
aramazdım gideni.
kaybedettim mi üzülmezdim.
ağlamazdım gidenin arkasından.
gidenler bi iz bırakamazdı bende bırakmasına izin vermezdim çünkü.
sende de öyle olmasını isterdim ki bi baktım o izlerden bir ben olmuş.
sen beni yeniden oluşturmuşsun yeniden bi ben meydana getirmişsin.
gidince anladım.
duygusal
lanet
pislik bi insan olmuşum.
sen delisi.
senkolik.
ulan bi insanın kalbinde hep sen atar mı?
atıyor.
kalbim hep sen atıyor emin ol.
dilim başka söylesede kalbim hep sen.
sen olmuşum ben.
ben böyle değildim.
annem seni o kadar çok sevmiş ki bunu şimdi anladım. annem sana o kadar bağlanmış ki onu bu sabah anladım. annem seni o kadar benimsemiş ki bu sabah anladım.
kapalı olmandan dolayı değil. sevmesi ondan sevdi beni deme.
tanımadan sevmiş seni. ne biliyim yüzü güzeldi insan görünce güzel şeyler düşünüyor filan dedi. tanımadım ama çok sevdim. tekrar barıştırma ihtimalin var mı dedi birine? bilirsin onu...
annem bile ufak çocukların annesi pazardan gelince bir şey alacak mı acaba? hevesiyle seni bekliyor.
ki annem bu bekleyen.
en yakın arkadaşım değil.
kardeşim de değil.
ANNEM. değerlim varlığım...
annem bunları söyleyince bir şey farkettim.
Seni görmeden sevebilen tek kişi ben değil mişim sevgili ben değil mişim...
Bunu annemde başarmış.
sen nasıl bir şeysin böyle? görmeden sevdirebiliyorsun kendini?
sen neredesin sevgili?
gelsen duysam sesini.
özledim rüyalarıma gelsene...

ah bi gelsen sevgili....
bi gelsen...