15 Aralık 2015 Salı

senden sonra çok değiştim.

Senden sonra çok değiştim ben Leyla.. O kadar değiştim ki heralde tanıyamazsın görsen.. Beni seven herkesi kırıyorum.. Dinlemiyorum umursamıyorum söylediklerini.. Bomboş yaşıyorum.. Ne söylediğimin farkındayım.. Ne insanları ne sevdiklerimi.. Niye böyle biliyor musun?.. Çünkü sen hep kafamın içindesin.. Leyla senin fikrin kafamın içinde bir hayalet gibi.. Ve ben o hayaletle uyuyorum her gece.. Nolur yaşamama izin ver.. Tekrar birilerini sevmeme izin ver.. Ölemem ben öldüremem kendimi Leyla.. Babamı yalnız bırakamam.. Yanına gelemem Leyla.. Çok uğraştım seni getirmek için ama yapamadım.. Nolur izin ver bana.. Biraz mutlu olmak istiyorum sadece o kadar.. Sen yanımda ol yine kal.. Ama nolur bana izin ver.. Üçümüz birden sevinemez miyiz….

ölemem ben, öldüremem elif. yaşayamıyoruz artık o kadar yaşayamıyoruz ki ölüm düşüncesi olan beyinlerde ölümü hak etmeyen bedenlerde yaşıyoruz. simsiyah sayfada olup beyazlıklar arıyoruz. doğan güneşi ay zannedip karanlıklara çıkamıyoruz. o kadar kötüyüz ki biz hep hiç oluyoruz. ne olur artık ya yaşayayım, ya öleyim. bu beden bana ağır gelmeye başladı...

ne olur yaşamama izin ver.

9 Aralık 2015 Çarşamba

son nokta.

ben öldüm.
ben vazgeçtim sevgili.

1 Aralık 2015 Salı

bu ararlar

ölmezsem.
bir daha
ölmem
ben.

26 Kasım 2015 Perşembe

hangimiz ölmekten korkuyoruz?

tesadüfleri severim. sen bana ali altay - eksik bir şey dinle dediğin vakitlerde onu dinliyordum. şimdi mabel matiz bir hadise var.

bi' insan ölümden korkmalı mı? Ölümden korkan insan neler yapar? Eğer benim gibi ölümden ve ölmekten korkmuyorsan ne yapmalı? İnanır mısın bu aralar yürek yemedim ama ölümden ve ölmekten hiç korkmuyorum. korkmuyorum çünkü kaybedecek bir şeyim yok. iş hayatım istediğim gibi gitmiyor, kendimi geliştiremiyorum. durduğum yerde sayıyorum işte. bu o kadar koyuyor ki anlatamam. iş hayatının monotonluğunda gidip geliyorum. birkaç yıl daha sabretmem gerek sanırım sonra yurtdışına gitmeliyim diyorum kendime hiç dönmemek üzere. oralarda kalmalıyım belki belki oralarda insanlara daha iyi değer veriliyordur. kim bilir.

bu aralar hiç ölmekten, yok olmaktan korkmuyorum.


20 Kasım 2015 Cuma

kokun geldi kokuma...

Uzun süreden sonra ilk defa senin kokuna bu kadar yakınlaştım. Seni bıraktığım o yokuştan geçtim. O lastikçinin olduğu sokağa uzunca baktım. Belki oradadırsın diye etrafı iyice kolaçan ettim ama ne yazık ki yoktun. Akşam 7 sularıydı. Neredeydin sevgili? Kokun vardı ama sen yoktun her zaman ki gibi. Üstelik sana bu kadar yakınken.

Yanımdaki abiye anlattım abi neden buradan geçtik diye?  Tam da kale center'ın orada başladım seni anlatmaya. Ben sevdiğimi burada kaybettim abi diye. Üzüldü biraz... Korkma abi kaybettim derken ölmedi sadece gitti hayatımdan ve bir daha olmayacak kelimeleri döküldü ağzımdan. seni beklediğim o direğin dibine öyle bir baktım ki anılar canlandı her yerde. öğlendi hava güneşliydi güneşli olmasına rağmen üşüyordum. korkudan mı ne?

O yokuştan hiç inmemek öylece orada beklemek geldi içimden hani seni minibüsten indirdiğim andaki an geldi gözümün önüne arkandan baka kaldığım... sanırım şalını takmıştın hep o an gelince aklıma nedense beyazlar içinde hatırlarım seni tıpki evet cevabından sonra ki gibi...

bu aralar biraz sen kaçtı gözüme.
kokun geldi

16 Kasım 2015 Pazartesi

her yer sen herkes sen

Kim olursa olsun seni anlatıyorum onlara. Yaşı kaç olursa olsun isterse beden büyük isterse benden küçük en çok seni anlatmayı seviyorum insanlara bu yüzden sanırım öğretmen oluşum. yeni tanıdığım insanlara bile seni anlatıyorum gurur duy bence eserinle. her yeri sen olmuş biriyle.

bu aralar biraz biraz sen değilim, bu aralar biraz biraz başkalarıyım. diğer insanlar bile unutturamıyor seni dindiremiyor acını. ruhum kirlendi ve sen gene gitmedin.

sen hep solda.

9 Kasım 2015 Pazartesi

ben çok özledim.

Seninle konuşmayı çok özledim. sesini duymayı aptalca gülüşlerini. kokunu..
kısacası çok özledim.

açık ve net özledim.

30 Ekim 2015 Cuma

her kelime ölümü hatırlatır gibi seni hatırlatır.

Hayat bazen neşet ertaş. kimse onun kadar seni anlatamadı bana her şarkısında seni buldum belki her sözünde bir sen yeşerdi içime. ne zaman onu dinlesem bir büyük açasım geliyor sonra da sen. ulan gene burada olsa kızsa ne büyüğü onur! dese... bu aralar hayatı pek boşladım hayatın büyük bir bölümünü uyuyarak geçiyorum yokluğun çok mu ağır geliyor omzuma ondan mı ne? bunları yazarken tanrıdan diledim çalıyor o bitince neşet abiden bir şeyler açacağım.

yazmıyorum diye unuttuğumu, bak konuştuk artık yazmıyor deme... vakit bulamıyorum bulsam da kelimeler dilime dolanmıyor. sen olup cıkmıyor. sporu boşladım ama yeniden tutunmaya çalışıyorum. geçen seninle olduğum mekandan geçtim geçerken galataya rastladım ve dedim ki: "Galata gibi sevmeli dimdik." sahi galata gibi mi sevmeli?

Neşet Ertaş - Niye Çattın Kaşlarını diyor oradan bi yandan annem bir şeyler söylüyor akrep ile yelkovan her zamankinden daha bi aşkla sevişiyor.  bugün hiç yataktan cıkmadım. bildiğin yatıyorum işlerle uğraşıyorum bir yandan da akşam yapacağım sporu düşünüyorum. bu aralar insanları kırıyorum biraz biraz. onları bekliyorum biraz biraz. onları seviyorum biraz biraz.

Bazen de ölümün yakın olduğunu düşünüyorum. Dünyadaki isteklerim arasında seni görmek olanını gerçekleştirdiğim için belki artık daha bi yakın. Evden hergün cıkarken Allahım beni hayırlı insanlarla karşılaştır demeyi eksik etmiyorum dilimden ama nedense bi araba çarpsa, bir şey gelse başıma gitsem buralar diyorum kısacası ölümden korkmuyorum artık. Ölümden korkan aciz insanlar gibi değilim bu aralar. ölsem diyorum ne olur ki? yaşasam ne olmuş ki? bu hayatı fazlasıyla yaşamadık mı? yeter biz gidelim de bizden sonrakilere yer açılsın. o yüzden mi ne her işim yolunda gidiyor? ölmeye yakın olmayı istememden dolayı galiba. sahi ölsem ağlar mısın?

bu aralar aklım bi karış havada tutup yakalasana onu. getirsene bana?

gel desem
gelecek misin?

22 Ekim 2015 Perşembe

Kutlu Mutlu olsun

Dünyadaki tüm sesler seni hatırlatır bana kuş sesi, Ahmet'imin sesi, Oktay abinin o duygusal tonu. Kulağına gelen her bir ton sen olur yüreğime düşer bir damla gibi Orhan abinin dediği gibi... Sanırsın tüm şarkıcılar bir araya gelmiş seni bana hatırlatmaya anlatmaya kalkıyor başarılı da oluyorlar haklarını yememek gerek.

Şimdi belki binebileceğin bir tramvayda seni bekliyor gözlerim belki senin tenin değmiştir diye sımsıkı tutuyorum önümdeki kopçayı. Hey hey makinist biraz daha yavaş sürmez misin Tanrı aşkına yarenim buradan geçmiş kokusunu içime çekmem gerek. Belki senin de gözün takışmıştır şu reklama en ince ayrıntısına kadar incelemeliyim bir şey bulurum belki senden. Tramvay mı ısındı ne bu kış günü ne yoksa içime sen mi doğdun? Bugün senin geçtiğin yerden geçtim ben

Kokun kokumda
Tenin tenimde
23'e 1 kala.
En güzel misafirim sevdiğim seni iyi ki tanımış iyi ki sevmişim
Kutlu olsun her şey sensiz bile...

22 Ekim 2015
Perşembe
18.20
Buray sen sevda mısın?

21 Ekim 2015 Çarşamba

gecip gidiyor hayat, peki ya?

Bugün biraz hüzün başladı. Yağmurdan olsa gerek... Buray - Unutmuş Çoktan dinledim.
Sonra Fırat Tanış çıktı geldi oralardan bi yerlerden Yani Olmuyor dedi ve gitti.

Biraz sakatlık yaşıyorum, biraz umutsuz, biraz mutsuz öyle geçiyor işte hayat. Bu aralar 18. yaşıma mektup yazasım var 18ime kaçırdıklarıma pişmanlıklarıma yani her şeyime yazasım var. en çokta seni.

sen de dinle: Hüsnü Arkan - Gönül Yarası ( Cem Adrian ile )

bu aralar
özlem var

18 Ekim 2015 Pazar

aynı acı aynı dil farklı insan

sanırım aşk ortak bi dil. kimin gözüne baksam eskiden unuttuğu veya unutamadığı birini hemen görüyorum. onlarla beraber konuşabildiğimiz tek şey aşk. yani sen. he bir de aşk gidene veya kalana emanettir.  genellikle kalana. giden cünkü giderken ne aşkı alır yanına ne sevdayı alsaydı gitmezdi cünkü. kalan hep gözü gibi bakar ona evsiz kalsa dahi içinde bir yerde ısıtır onu kışın soğunda.
aşkta yarın yoktur sevgil ne güzel yazmış cezmi abi? oku olur mu? "aşkta yarın yoktur sevgili" bak o da demiş "aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye" benimkine benzer bi söz sayılır şiir varlığa değil yokluğa yazılır gibi.

Bu aralar çok şiir dinliyorum duştayken bile. akif  oktay öyle bi içten okıuyor ki görmen lazım. ağlamamak için zor tutuyoru kendimi ama ağlamıyorum eğer ağlarsam bir paça sen düşer içimden. Bir şiir daha gelsin gözlerine:

Camilerden Ezan Sesi Gelir Beş Vakit
Allahımı,anamı Hatırlarım
Bildiğim Birkaç dulardan Okur Amin Derim
Seni Isterim,aminn
Beni Sevmeni, Aminn
Gelinliğini, aminn
Benden gebeliğini, aminn
Ama,ama Yanlız Ben çekerim Bu Amini
Sen,sen Bana Bakma Emi

sen bana bakma emi her zaman böyle değilim arada sırada böyleyim biraz hüzünlü olurum tam da 23'e 5 kala... arada fotoğraflarına bakıp avuturum kendimi sen bana bakma emi. ben bakarım sana...
kaç insan yokluğuna yara bandı olacak? yokluğun her gün büyüyen bir yara. yokluğuna yârâ...

aşkını bu dünyada
anlatacak ölçü yok
sevgili

13 Ekim 2015 Salı

tüm sorularım sen.

mesela hiç yapmadığım şeyler var bu hayatta sabah işe giderken çayımı sigaramı alıp servis beklemek gibi... mesela gözlerine bakıp seni seviyorum demedim uzun zamandır gerçi eskiden de diyemezdim. bu aralar hiç seni seviyorum demedim. seni seviyorum bunu bil emi?

bu aralar sporu boşladım. hastalandım yatıyorum evde. hayat yoğun geçiyor sanırım. aklımdan çıkmıyorsun belki de bundandır. mesaj atmamak için kendimi zor tutuyorum ama atamıyorum çünkü mesaj hakkım kalmadı gerçi hangi bahane ile mesaj atmalıyım ki?

tüm paragraflarım soru işareti ile biterken sana dair ne çok sorum olduğunu fark ettim. belki de bahanemiz bu olur gelsene soru sorarım. ingilizce hemde.

ben bu gece
çok sevdim

7 Ekim 2015 Çarşamba

canım ey canım ey...

Sensizlik hala devam ediyor bu yüreğimde. Hafızam beni yanıltmıyorsa bu akşam uyuyamamış olup seninle buluşacağım günü düşünüyordum. Ne garip di mi? Bir hafta önce gözlerin gözlerimdeydi şimdi ise nerde?

Bugün seni özledim. hem de çok. ahmet kaya sensiz yaşayabilmirem şarkısı gibi bir şey seni özlemek hem duygusal hem mutlu melodileri olan. Hala yazarken gözlerimden damlalar geliyor garip. Seni düşünmüyorum zannetme düşünüyorum. Özlemiyorum zannetme özlüyorum yazmamak için kendimi zor tutsam da bir bahane bulup yazamıyorum. Gözlerinin rengini bahane etsem mi bir selamıma?

Ahmet Kaya - Ay gidiyor diyor ne hoş diyor. Bu aralar Poyraz Karayel ve Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz gibi şeyleri izliyorum. Bir de spora gidiyorum durmadan. Çarşamba günlerim boş oluyor olurda bir gün gel bi kahve içelim dersen çarşamba olsun e mi? Küre devam ediyorum ilk iğnemi oldum. Beslenme ve spor programım ağır bazen iskence gibi geliyor ama sonuçlarını düşününce biran motive oluyorum. Sabah 10 yumurta yemek gibi bir şey senin özlemine dayanmak.

Ben bu satırları yazarken Ay gidiyor'u dinledim. Hüzünlendim ikimizin yerine. Sen ay'a bak ve gülümse.

Canım ey canım ey
Canım eylen ey
Evimi başıma yıkıp giden hey

5 Ekim 2015 Pazartesi

yepyeni bir hayatta sen.

yeni bir hayat...
belki de yeni bir başlangıç...
sevdiğim kadın, body için proteinlere ve küre başladım. 1-2 aylık bir süre içerisinde kür kullanacağım ardından bu kürü temizlemek için 1 aylık bir süreç olacak. bunun yanı sıra protein ve beslenmeye dikkat ediyorum.
bugün yeni bir başlangıç yaptım. keşke seninle konuşabilseydim de bunları sana anlatabilseydim. bugün biraz heyecanlı biraz da yeni hayat için umutluyum. belki kullanacağım şeyler bana zarar verecek ama olsun kullanıp görmek istiyorum. herkes kullanma demeye başladı bile. oysaki bilmiyorlar neden kullandığımı.oysa sen bilirsin di mi?

sana yazmamak için kendimi zor tutuyorum diyebilirim gerçi yazsam da sms hakkım kalmadı yazamam. seninle konuşmak veya mesajlaşmak için başka bir yöntem mi bulsam? elimi kalbime götürsem seni seviyorum mesajı sana ulaşır mı? duman göndersem? senin için nefes alsam?

hangi harf veya hangi kelime seni sevdiğimi sana ulaştırabilir? kuşlar, leylekler?

yarın istanbulun kurtuluşu izinli günüm ve bu günde senli mekanlara gidip senle yaptığım şeyleri yapacağım. film izleyip seni yâd edeceğim.

ben
seni
çok
severdim

1 Ekim 2015 Perşembe

kokun kokumdur ey sevgili.

İlk defa bu büyük bir karın ağrısı ile uyanıyorum gerçi gece uyandığım söylenmez. yatakta bir sağa bir sola döndüm seni düşündüm yarın ne olacak acaba diye. hiç plan yapmadım ama anı yaşamak için o an içimizden ne gelirse ne geçerse diye bir şey planlamadım. gece uyuyamadığımdandır gözaltımdaki şişlikler. sabaha aceleyle çıktım parfümümü sıkmadım ki kokun kokum olsun diye. saat bilmem kaç gene karnım ağrıyor. düşünsene 6 saat sonra senin karşında olacağım.

sana bu satırları yazdığımda karşımda değilsin ama bu satırları okurken karşımda olacaksın. belki gözlerin de gülümseme göreceğim belki özlem. ama ne olursa olsun gözlerinde bir şey göreceğim. bu satırları her zaman gibi okurken gülümse. sakın gülümsemeyi atlama ben hep seni gülerken hatırladım bu sefer karşımda gülerken ol.

ellerin, ne güzel şey şuan karşımda öylece duruyor ki tutup parmak uclarından öpmemek için kendimi zor tutuyorum.

burnun, ne güzel şey ki oynamamak sıkmamak için zor tutuyorum kendimi bilirsin hep oranla oynar ve sen sinir olurdun.

gözlerin, gözlerimde sevgili daha ne isterim. yıllarca bunun hayalinde oldum. ve belki de son olacak ilk defa gözlerin gözlerimde yıllar sonra. yıllar hiç eksitmemiş yeşilliğini. sahi yeşildi di mi? dur bakayım!? evet evet yeşil.

sözlerin, aslında çok incitiyor sözlerin her biri bir ok gibi saplanıyor göynüme. keşke bu kadar acıtmasa acıtma nedeni çok sevmekten mi? çok aşık olmaktan mı neden?

kokun, kokun kokumdur sevgili dünyada burnum alabildiği tek koku. bilirsin burnum kapalıdır başka kokulara bir tek senin kokunu arar ve hisseder.

neyse sevgili, şuan karşımdasın ve ben dünyanın en mutlu insanı.

ben
bugün
seni
çok 
sevdim.

23 Eylül 2015 Çarşamba

seviyorum merkez!

rüya...
tatlı bir rüyadan uyanır gibi, kokunu ilk defa duyar gibi elini ilk defa tutar gibi uyandım bu sabah öyle masum ve sevecen.
dilimde sana yamanmış şarkılar. kulağımda senle olan şarkımız "ayla dikmen - anlamazdın"...

biliyor musun hala inanamıyorum hafızamın kendime bir oyunu zannediyorum veya şizofreni olduğunu düşüyorum. sonra iyi geceler mesajını görüp çocuklar gibi seviniyorum ardından ulan ne güzel demiş iyi geceleri bile diyorum kendime basit bir iyi geceler mesajında bile. çocuğunun ilk defa anne veya baba deme sevincine eş değer. ey sevgili ne güzel iyi geceler diyorsun!

sanırım buray bizim için şarkılar yazmış... sen sevda mısın? ben akıllanmam ve gitmem gerek. gitmem gerek diyor buray senden sonra herkese benim dediğim gibi

Gitmem gerek, buralardan çok yorgunum yaşanandan
Senle geçen hergünümde başkası vardı
Sana öyle haksızlıkla, yalanlarla aşksızlıkla
Davrandığım her anımda dünyam karardı

İnan görmedim hatayı, ardından atanı tutanı
Söyleyeceklerim kaldıysa dinlerim
Bi bilsen içimde yatanı her gece gönlüme batanı
Unutamadım bir türlü onu beklerim

bir bilsen içimde yatanı her gece gönlüme batanı unutamadım bir türlü onu beklerim her tanıştığım kadının kulağına fısıldığım tek cümle... senden sonra kimselere bağlanamadığım doğrudur. kalbim sende kaldı. unutmadım da unutmak yürek ister çünkü o da sende kalmış. ve hergün aklımdan geçiyorsun insan bir selam verir.

Gençliğimde Yaptığım Hataları 
Bir Anlık Öfkeyle Nasıl Bırakırım Seni 
Pişmanlık Bu Kadar Acı Olmamalı 
Küstüm Ben Kendimle Affedemem Asla 
Haram Zehir Oldu Hep Yıllarım
inan bir gelsen onsuz değil
sonsuz oluruz.

22 Eylül 2015 Salı

kimim ben?

hayat.. ne garip şey onu düşürken dinlediğin şarkıyı o da o anda dinliyormuş... önerdiğin murat dalkılıç sarkısını birkaç günden beri dilime yamadım. sen önermeden önce arabada hergün dinliyor ve sen geliyordun aklıma garip. hayat...

Funda Arar - Üç Günlük dinle güzel şarkıdır.

hayat.. çok garip fala bakmaya baktırmaya da karşıyım hiç baktırmadım çünkü sende onu göreceğim için korkuyordum. ilk defa geçen gün baktırdım. inanır mısın onda bile sen çıktın! kalbimin köşesinde bir M veya E harfine benzeyen bir şey var dedi o hep orada saklı başında bekleyen birisi var izin vermiyor gitmesine o izin verse sanki gelecekmiş gibi dedi. Sonra yolun hep açık önünde bir engel görmüyorum her şey istediğin gibi gidecek dedi. o an biliyor musun koşarak sana gelmeyi istedim ki saatin 2 olduğunu fark ettim sonra arabaya atlayıp yatağıma doğru yola çıktım. sahi başına eski konduramadığım kadın falda bile mi biz? Ne ayak?

güzel hedeflere doğru yola çıkmana sevindim kendini geliştiren bir hatundun ve öyle olmaya devam ediyorsun tebrikler.

Bilmem hatırlar mısın? Hani köydeki evimiz yapılırken bir taşa senle benim adımı yazıp temeline atmıştım. Şuan o  evdeyim ve sana bu satırları yazıyorum. İnanır mısın bu eve ilk adımımı atarken kokun, adın yadıma düşüyor. Gözlerimden yaşlar toprağa bahşediliyor. Bahşedilen her yerde senin kokundan bir papatya doğuyor. Papatyalar bile sen kokuyor, menekşeleri hiç sorma...

Bu aralar pek bi özlem birikti üzerimde en yakın arkadaşım evleniyor onun düğününe geldim. Bir de bayramı burada geçiririz diyorlar öyle işte.
Senle ayrıldığımız vakit sevgiliydi onlar... yatakta gizlice ağlardım o da yan yatağımda uyuduğu için bilirdi ağladığımı sabahları sorardı onur nen var niye ağlıyorsun diye... Şimdi o evleniyor onun yanında olma vakti. Biliyorum ben hiç o anı yaşamayacağım ama en yakınım yaşasın ben de yaşamış olurum di mi?

Buray - Sen Sevda Mısın? Lütfen bunu dinle ve tüm sözlerini üzerine alın. Sonra da en içten bir şekilde gülümse kafi.

ben gene
çok özledi
seni

18 Ağustos 2015 Salı

sesindi cennetim

Son zamanlarda sana çokça yazma isteği duyuyorum inan her gün yazmak istiyorum. Sana yazınca senle konuşmuş gibi oluyorum çünkü bu yüzdendir sana yazmalarım. Sana mektup yazmak gibi bir şey buralara yazmak adresi bilinmeyen, geri cevap verileceği meçhul. Bu aralar çok yalnızım. Bazı şeyleri çok özledim. Sevilmeyi, çift kişilik masalarda yemek yemeyi içinde çift geçen her şeyi ben çok özledim. Çift olmak mı özlemek? Çifti olduğun kişiyi mi?

Bu aralar spora başladım biraz kilo aldım. Sakalımı kesmek üzereyim. Annem yok. Bu aralar bazıları hep bok.

Yalnızlık beni ne zaman bırakacak? Ne zaman bazı şeyleri çift görmeye başlayacağım doktor bey? Tek kişilik davetiyelerden bıktım artık ben çiftim neden kimse bunu görmüyor? Neden sendeki beni kimse görmüyor? Sensiz oturduğum her masaya bi sandalye daha eklettiriyorum. Sen gelene kadar ceketimi oraya asıyorum. Sahi ne zaman geleceksin de ceketimi alacağım?

Özledim işte bi sesini duysam inan hiçbir şey istemem. sûra üflemiş gibi olurdu bi merhaba diyişin. öyle yıkıcı ve öyle yeni başlangıçlara adım attıran. bu aralar kokunu, sesini içinde sen geçen her şeyi çok özledim. özledim demekten bıktım sevgili ben sen diyip sen özledim anla. senin geçtiği her cümle bi özlem.

ben 
özledim
sesini

3 Ağustos 2015 Pazartesi

ben seni unutamam mı?

bir sezen şarkısı gibiydi gözlerin ile başlamak isterim satırlarıma annelere selam eder küçüklerin gözlerinden öperim. görmeyeli nasılsın? kaç yıl oldu gözlerin gözlerime değmeyeli? 4 mü? 5 mi? sensiz 5 dakika bile yaşayamazken 5 yıl... ölümden gayrisi yalan insan alışabiliyor yokluğa yokluğa alışıyor da sensizliğe? adının geçtiği filmlerdeki burun sızısını bilir misin? ağlamamak için kendini zor tuttuğun hani. koca adam oldun hala ağlıyorsun dedirtmemek için burnun öyle bir açır ki anlatılmaz. hiçbir kelime o acıyı tarif edemez yokluğunu edemediği gibi.

bu akşam ilk defa bir paket sigarayı bitirmek istedi canım. kent switch... vaktin olursa dene güzeldir. yokluğunu en iyi tarif edebilen şey o çünkü. nasıl tarif ediyor deme... düşün bulursun zeki kızsın ne de olsa.

bu akşam ilk defa uzun süreden beri fotoğraflarına baktım. bir zamanlar bakmadan uyuyamadığım. o kadar güzel gülmüşsün ki ulan o an neden gözlerine bakan ben değilim diye kendi kendimi yedim bitirdim.

bu akşam ilk defa geçmişi düşündüm. hayır hayır ilk değil bugün ilk. hani acemi aşıklar gibiydik sen beni beklerdin ben seni sırf sen geleceksin diye o vakit bilgisayar başında olurdum ki gelirdin. iletişim zor şeydi be. şimdiki aşklar gibi değil anında yazıp cevap alınandan değil bir cevabı almak ya abinin bilgisayar başından kalmasına bağlıydı ya okulun bitip eve gelmene. mektup zamanındaki aşıklar gibiydik. mektup olmasada bi özlem vardı bi yokluğu beklemek vardı. gerçi senle olan iletişimler hiç kolay olmadı ki. baksana buraya bile belki görürsün ümidiyle yazıyorum görmeyeceğini bilerek.  iletişim zor şey.

bu akşam ilk defa yorgunluğumun ve hüzümün vermiş olduğu hisle gelen blog yorumlarının sen olmayacağını düşündüm. sahi sensin di mi? sen olmasan nerden bilebilirdin ki? sanırım delirmeye ramak kaldı.

kaç harf gezdim, kaç kelime gördüm, kaç cümle duydum bir seni unutumadım. seni unutmanın formülü var mı?

ben seni
unutmam
aylar geçse
yıllar geçse

29 Temmuz 2015 Çarşamba

yadımda sen aklımda sen.

susmak zor yarim susmak.
anlatmak zor yarim anlatmak.
henüz keşfedilmemiş kelimelerle sana olan özlemi anlatmak zor yarim. bu aralar sana olan özlemi yokluğu hasreti adı her neyse anlatmak istiyorum da anlatamıyorum bir türlü. kelimeler anlamsız geliyor artık. göz yaşı akmıyor sana olan özlemde. çok mu unuttuk yoksa? alıştık mı? birkaç kelime önce ağlamadığımı söyledim ya bak gene yalan söylemeye kalktım sevgili gene beceremedim. bu aralar pek sen. her şey sen.

Keşke hayatında olsaydım. Seni her gün görebilen bir şey olsaydım. Bir havlu, bir göz kalemi, bir yastık. illa canlı olmama gerek yoktu. sana aşık olmak için illa can'a gerek yok bir can yeter senden ötürü. Hayatında olmalı mıyım? Olsak mı?

Bugün aklımda dilimde tek bi şarkı "Ravi İncigöz - Bugün" unuttun mu sevgilim, bugün benim doğum günüm. sahi hiç böyle dedin mi içinden de olsa? ilk mesajı yazan başkası mıydı? ilk seni seviyorum iyi ki hayatımdasın diyen başkası mı? Her neyse bunlar saçma sorular. bunları düşünüp sana olan aşkı sevgiyi parçalamaya gerek yok. Bugün doğum günün bir yaş daha yaşlandın sevgilim. nice senelere gözlerinden öperim. seni doğuran ananında ellerinden... iyi ki doğmuşsun.

nurettin rençber - yadımda sen.
fatih zengin - doğum gününde.
dinle bunları eminim seveceksin.

ben çok
özledi
seni


14 Temmuz 2015 Salı

poğaça yer misin?

Kandilin mübarek olsun annenin ellerinden öperim. seninde gözlerinden. bir yaşlıya gönderilir gibi başladım mektuba. öyle değil mi hani? sen benim "yaş"ımsın.

nedense bu aralar peki bi gelir oldun yadıma yeni yaşımdan dolayı mı ne? yazdığın yazıları okudum bana yaptığın hediyeyi açtım. benim için toplamış olduğun deniz yıldızlarına baktım. biraz kokuyorlar ama olsun onları hiç ayırmıyorum yanımdan oracıkta öyle duruyor. ben senin hiçbir izini silemiyorum silmeye çalışıyorum olmuyor. hep bi yarı yolda kalıyorum ne zaman silmeye kalksam hep bi yarım kalmışlık. sen olmadan bile senin izlerini silemiyorum. aslında ben hep yarım senden sonra...

neden istanbul seni karşıma çıkartmıyor? bu kadar cesur değil mi? sana benzeyen birini görsem arkadan hemen önüne geçip yüzünde seni arıyorum. seni andıran kokuların peşinde gitmekten istanbulun sokaklarını ezberler oldum. bazen kaybolmuyor değilim hani. bu aralar yokluğun burnumun dibinde. vedalar geliyor aklıma sonra hoşçakal diyemişim. ah be gözleri güzel kadın bi hoşçakalı neden çok görmüştün bana? belki onu söylesen hoşçakal ulan deseydin biterdi belki...

yalan söyleme onur kendine hoşçakal kelimesini yüzüne bir tokat gibi yesende sen vazgeçmezsin. vazgeçersen aşk olmaz. bi dizi de duymuştum. insanın ilk aşkı son aşkı olurmuş diye. sanırım doğru sen benim ilk aşkımsın ve ne yazık ki son.

poğaça yer misin?
sıcak sıcak.

10 Temmuz 2015 Cuma

özlendin mi ne?

İftar'da mercimek çorbası içiyor musun  sevgili? Ben içemiyorum içinde aklıma geliyorsun bi kere içmeye çalıştım her yudumda sanki kokun geliyor burnuma. neden bilmiyorum ama yemekler bile seni hatırlıyorum. geçen yazılarımda unutacağım yeni bir hayata başlayacağım diye beylik laflar etmiştim. olmuyor başlanmıyormuş...

sen benim eksik yarım... kırgın kanadım... ne yapsam ne etsem çare bulunmuyor. senli yaşamayı öğrendim artık da tam olanları görünce yanıyor içim eksiliyor bir parçam. bu aralar insanları sana daha çok benzetir oldum. özlemekten mi ne?

bu aralar
özlendin
kadın

16 Haziran 2015 Salı

peki ya sen?

Güzel şeyler oluyor sevgili, mezun oldum koskoca okul hayatım bitti artık yeni bir dönem başlıyor. gerçi okurkende çalışıyordum yeni bir dönem denmez ama artık okul diye bir bahanem kalmadı. iş ailem ve unutmaya yüz tutuğum sen. pardon unutmak mı dedim? unutmak yok unutmak yok sadece alışmak var yokluğuna...

mezuniyet törenim, kep atma törenim hepsi gerçekleşti belki merak edersen instagram hesabımda var birkaç fotoğraf ilerleyen günlerde fotoğraf çekimi yapacağım kepli filan onları da yüklerim büyük ihtimalle.

mezuniyet törenimin ertesi günü iş görüşmesine gittim iş görüşmesi denmez zaten her şey hazırdı teklifler hazırlanmıştı. en iyi kolejlerden birine imza attım artık oranın resmi kadrosundayım sevgili. zor günler beni bekler bana güvenen insanların yüzünü kara çıkarmamam lazım çalışıp iyi bir noktaya gelmem ve hayalini kurduğumuz o 3 şeyi gerçekleştirmem lazım. hatırlarsın di mi?

bu aralar iyi gibiyim, peki ya sen?

gözlerindi ömrüm
sözlerindi dünüm

26 Mayıs 2015 Salı

bugün her şey bombok.

yalvarırım son bir defa konuş benimle bugün her şey bombok. bugün günlerden ayrılık, bitiş, çöküş ve mahvoluş vakti. bugün sınanmak gereken bir gün galiba.

keşke onlar gibi yalan söyleyebilseydim. keşke onlar gibi olsaydım ve keşke annem bana yalan söylemeyi öğretseydi.

bugün hiçbir şeyim yok.
bugün yapayalnız.
bugün gelecek ümitsiz.
bugün yarınlar dargın.

21 Mayıs 2015 Perşembe

Galiba zaman yitiriyor bizi

Galiba...
Artık pek düşünmüyorum... Seni düşünmeyip birinin gözlerine bakabiliyorum. Ona baktığım zaman aklıma sen gelmiyorsun seni hatırlatmıyor ve ne kadar sana benzese de... Yasaklı bölge dedik ya hani o yasaklı bölgenin sızıntısı artık kapanmak üzere ve bu sefer diğerlerini o sızıntıda kaybetmeyeceğim. Ve onları üzmeyeceğim. 

Galiba...
Artık pek ağlamıyorum. Seni düşününce hep gözlerim dolardı ya artık pek dolmuyor. Kurudu mu ne göz pınarlarım? Yoksa dindi mi bu hüzün? Bilmiyorum artık seni başkalarına anlattığımda veya aklıma geldiğinde gözlerimde bir sulanma olmuyor...

Galiba...
Artık kabulleniyorum. Senin bir daha gelmeyeceğini ve bir daha asla olmayacağımızı. Sensiz yaşamam gerektiğini ve sensiz planlar yapmaya başlamam gerektiğini, gözlerinin, kokunun bir daha olmayacağını yavaş yavaş kabulleniyorum...

Galiba...
Artık sevebiliyorum. Senden başka birini kolay kolay sevmedim bu hayatta kolay bahşetmedim seni seviyorumları. Sana bakıyormuş gibi dedim dediysemde o onüç harfi. Dilimde başkası olsa da kalbimde sana seslendim. Ve artık dilimde de kalbimde de söylediğim olsun istiyorum...

Galiba artık yitiriyorum be sevgili
seni
gözlerini
sözlerini
kalbini

Akıl kabulleniyor da
peki ya kalp?

18 Mayıs 2015 Pazartesi

sana sensiz aşık olmak?

evde tek olunca sensizlik daha da mı derin oluyor ne? yalnızken yalnızım ama kimsesizken yapayalnız. annem yok, babam yok. kimseler yokken sensizlik daha bi başka. sigaralar ardı ardına yakılıyor. sensizlik daha bi gururlu oluyor.öyle bir gururlu ki gururundan mutluluğa pas vermiyor. ille de ben diyor...

ben mutlu olmak istiyorum artık sadece yüzümün gülmesin kalbimde gülsün. artık ağlamak istemiyorum ben. unutmadan mutlu olmak senle mutlu olmak belki de sensiz. ama artık ben mutlu olmak istiyorum dayanamıyorum bu yokluğa bu boşluğa. ulan öyle bir boşluk açtın ki giderken kaç yıl geçti hala kapatamadım her adını duyduğumda eski haline geliyor meret. sahi nasıl başardın bu kadar sevdirmeyi?

senden sonra kimseyi yerine koymaya çalışmadım, çalışamadım. artık yerine değil senin köşene değmeyecek birileri olsun istiyorum. sana dokunmasın sana karışmasın ama o da olsun be. mutlu olmak onla beraber gülmek benim de hakkım değil mi? bunu sen nasıl başardın? ben nasıl başarabilirim? biri olsun işte seveyim aşık olayım hatta ama sen orada kal, kal be hiç kimse dokunmasın oraya yeri gelsin senli bölgeye efkarlanayım yeri gelsin onlu bölgeye. sahi sevgili bunu nasıl başardın?

eller bunu söylese de kalp bunu yapar mı? ah salak onur yapsa kaç seneden beri yapardı senden bi bok olmaz.

sonumuz mutlu olsun

10 Mayıs 2015 Pazar

sahi en çok kaç mil öteden sevdin beni?

uzaklardan da severim seni ben. bilmem kaç mil öteden. adının olmadığı adımının olmayacağı yerlerden severim. en çok ben severim de ben kavuşur muyum orası meçhul. başka dilin konuşulduğu yerlerden severim seni ben. kimseciklerin yüzünü görmediği yerlerden severim. mehtaba karşı yudumladığım su gibi severim seni ben.

ben en çok seni severim de sen?

uzaklarda bile aşık olunuyormuş sana aklımın bir köşesinde sen oluyormuş. şuan kimi düşünüyorsun sorusunda korkusuzca sen adı çıkıyormuş ya bunu yeni öğrendim biliyor musun. cümlelerim gibi hayatımda devrik. ali ata bak cümlesi gibi cümlelerde seviyorum seni ben. süslü cümlelerim yok. özlemlerim de öyle süslü cümlelerle özleyemiyorum seni ben sadece ben özledim cümlesiyle özledim seni. neyse ne yazsam da bir cevap olmayacak. sahi yaşıyorsun di mi sevgili? çok şükür der gibi.

sen özlersin
ben severim

20 Nisan 2015 Pazartesi

sahi sen miydin o?

cevap verseydin çok sevecektim seni. arasaydım duyar mıydım sesini? sen miydin o? gittiğin günden beri silmediğim numaran seni mi hatırllatıyordu yoksa sen miydin o? duysaydım sesini kuşların cıvıltısı daha bi başka güzel gelirdi kulağıma, kalbime.

sahi sevgili sen misin o?

2 Nisan 2015 Perşembe

bu sefer hüzün değil, mutluluk.

sevgili,
bu sefer ağlamak yok. hüzün yok. özlemek yok.
bu sefer hayaller ulaşmak ve sabretmek var.
bu sefer nasibi beklemek, sebât etmek var.

sonunda hayalini kurduğum arabayı aldım sevgili. ilk olarak senin yaşadığın yerlere gelemesem de o yakınlara geldim. henüz acemiyim bundan dolayı en kısa sürede geleceğim. mutluyum işte bu aralar. senin sağ koltukta oturduğunu hayal ediyorum. senin seveceğini düşündüğüm şarkıları dinliyorum. kısaca sen varmış gibi yaşıyorum. bu ara unutmadan bir ara gel de ıslatalım. hediyeni unutma, kokun eksik arabamda.

bu aralar
pek bi 
eksik kokun

28 Mart 2015 Cumartesi

doğru durak doğru otobüs peki ya sen?

Affet sevgilim...
bu satırları okurken beni affet. her harfte, her kelimede her cümlede sana dair olan tüm hatalarımdan dolayı
affet sevgilim...

bu gece rakının yanında balık olmaya gittim öyle beylik laflar edip seni unutmak veya o masaya birazcıkta olsa sen bırakıp rahatlamak için. nedense böyle düşündüysem hiç böyle olmadı. yaşça benden büyük bir müdürüm sağolsun çok iyi bir kadın. keyifli sohbeti ile seni yâd ettik. tek bi soruyla değil öyle üç beş soruda sen cevabı döküldü bak anlatayım biraz kalbin gıdıklansın... sevgiye.

onur hiç birini kaybettin mi oldu ilk soru...

cevap: sen. ardından ne zaman nasıl? sorusu geldi saydım işte tek tek.

onur peki hiç pişman oldun mu?

cevap: evet. o giderken ona bir hoşçakal bile diyemedim öyle çekip gitti işte hayatımdan, bir gün karşılaşırsak eğer hoşçakal alacağım var ondan dedim. ve çok pişmanım dedim ilk pişmanlığım unutamadığım pişmanlığım dedim. onu ellerimle kaybettim en can alıcısı da bu dedim. gittiğim her yer çift kişilik, yaptığım her şey çift kişilik sırf onu hatırlamak ve onu unutmamak için dedim. biraz duygulandılar sanırım. öyle olabilir.

ve o büyük abla böyle bir söyledi ki o ne zaman düştü gönlünüe lise zamanı dedim, kaç sene oldu dedi 4-5 sene oldu dedim. bak onur benim gönlüme 7 yaşımda düştü ilk aşkım ve 21 yıl oldu dedi. yüzündeki kırışıklıkları inceleyecek olursak yaşının bu iki saysının toplamından 2 kat olduğunu anlayabiliyorum. yani şuan o gönlünden düşmüş müdür? gönlünde değil midir? yanıtsız sorular işte sen olsaydın tartışırdık şimdi. gerçi şuan olsan neden içtin onur salağı diyip trip atardın haklıydın. belki de sen olsaydın bu muhabbet hiç edilmezdi. bilmiyorum işte kafam biraz karışık...

bu akşam rakının yanında balığın sonunda seni yâd ettik sevgili, sahi kulakların çınladı mı? peki ya kalbin?

beni anlattığın için teşekkür ederim tek bir şey kafama takıldı ben neye geç kaldım sevgili? ve hala öğrenemedin türkçe de tüm şeyler ayrı yazılır senle ben gibi. birlikte okunur ayrı yazılır... unutma.

geç kalmak demişken bi otobüsü beklediğini varsay. kaçırdın ve geç kaldın. aynı durakta aynı otobüsün geleceğini beklemek seni sevmek. tüm gideceği yeri gezse bile bilirsin o birgün gelecek. ben doğru duraktayım. doğru otobüsü bekliyorum. o otobüs bir gün gelecek sevgili gelecek...

rakımda
balık
olsan
ya?

19 Mart 2015 Perşembe

anlatsaydın birazcık daha yaşardık.

Kaç gecedir seni düşünüyorum ve sana ağlıyorum. Bir rüyayla her şey değişiyor sevgili. Tam unuttum derken yeniden hatırlıyorum. Belki senin adının geçtiği bir kitabı okuduğum ve bazı şeyleri sende hissettiğim içindir. "Elif gibi sevmek" demiş bir abi. ben de sevmiştim ya seni?

Sana yazmak için vakit bulmaya çalışıyorum ama bir türlü bulamıyorum. Bu gece hıçkıra hıçkıra ağlarken kendimi yazının başında buldum yazdıkça ağladım, ağladıkça yazdım. tek bi soru kaldı. ey sevgili senden tek bir şey istedim beni bana anlatsana dedim. neden anlatmadın? yoksa anlatacak bir şeyin mi yoktu? Hiç mi aklına gelmedim. gözlerimi de mi unuttun? hani senin aklıma düştüğünde dünyaya bir damla bahşettiğim yeri?

ey sevgili neden beni bana anlatmadın? anlatsaydın oysa birazcık daha yaşayacaktım.

şimdi
ağlayıp
gitme 
vakti

13 Mart 2015 Cuma

sen ve ben yani biraz anlatsana lütfen.

anlatsana biraz senin gözünden beni. cümleler kur mesela içinde sadece sen ben olan. başka kimseye gerek yok sen ve ben olsak yeterli. biz demiyorum bak sevgili sen ve ben. biliyorum artık biz değiliz. kelimelerini bir ok gibi kullan hepsi delip geçsin kalbimi öyle bi anlat ki sevgili göreyim gözlerindeki beni.

lütfen biraz anlat beni buna çok ihtiyacım var. senin sözlerine ihtiyacım var. bir insanın sözlere ihtiyacı olması ne demek bilir misin sevgili? bilmiyorsan anlat biraz bana beni...

"Bir gün bana ne dedi biliyon mu? Unutmak kelimesi undan çıkmış. Nasıl unutmak kelimesi undan çıkmış? Bildiğimiz un mu yani hamur işi? Öyleymiş. Unutmak için un ufak etmek gerekiyormuş. Birini bütün olarak unutamazmışsın zaten, öyle pat diye unutamazmışsın. Yavaş yavaş, yavaş yavaş unuturmuşsun. Gözleri, kaşı, burnu..Öyle kulağı, sesini..Yavaş yavaş. Unuttuğun zaman da o kişi olmazmış. Hatırlamazmışsın. Sonra unuttuğunu unuturmuşsun. Ben unutmak istiyorum la!

Her gün ne zaman unutucam diye soruyorum ben kendime. Her sorduğum zaman da her şeyi yeniden hatırlıyorum ben. Daha net. Unutamıyorun ben.. "

Bu aralar biraz unutmaya meyilliyim. saatin kaç olduğunu, hangi günde olduğumuzu, gözlerinin rengini, sözlerini unutmaya çalışıyorum tam unuttum derken yeniden hatırlıyorum...

ben unutmadan biraz hatırlatsana beni sana? seni bana?

haydi gel
biraz
anlat

Neşet Ertaş Haydar Haydar

8 Mart 2015 Pazar

zaman geçiyor anılarda geçer mi?

Zaman ne çabuk geçiyor? Oysa dün gibi hatırlıyorum geçen kadınlar gününde "Kadınlar günün kutlu olsun sevgili" dediğimde ben kadın mıyım aptal diyişini... Ne garip yılların üzerini bir örümcek ağı gibi örttüğü bu anıyı hala dün gibi hatırlıyor olmam... Ne gülmüştük ama

Zaman geçiyor sevgili. saçlarıma beyazlar nakşediyor. yüzümdeki izler acemi bir ressamın fırça darbeleri gibi. zaman geçiyor sevgili, sensiz.

Annem her şeyin geçeceğini öğretti de anıların nasıl geçeceğini öğretmedi. bilmem anıların nasıl geçip gittiğini. ağlayarak mı geçer anne? unutarak mı? unutmak da yok demiştin anne!? nasıl geçer peki bu anılar?

sahi "eski" sevgili, anılar nasıl geçer?

unutmak
yok
zaman
var

19 Şubat 2015 Perşembe

iyiyim ben.

iyiyim ben hiçbir şeyim yok. bu aralar iyiyimleri yamadım dilime. evet hiçbir şeyim yok. o kadar yok ki kendim bile var mıyım onu bile bilmiyorum. ne bir arkadaş, ne bir dost, ne bir sevgili... birtek annem var bir de sana olan aşkım. onlarla yetinmeye çalışıyorum onlarla geceyi gündüze vuruyorum. hiçbir şeyim yok benim. güzel sözlerim yok mesela sana söyleyecek, uğrunda yazdığım şiirlerim yok. olsaydı okur gelirdin bilirim. hiçbir şeyim yok göz yaşlarım var hiçbir şeye inat. en çok onları kullanıyorum onlarla bir şeyler yapmaya çalışıyorum olmuyor kimi zaman donuyorlar kimi zaman buhar olup gidiyorlar. kim bilir belki döktüğüm bi göz yaşı doğa olayına karışıp yanağına değmiştir sevgili? olamaz mı? olabilir. hayır hayır kendini kandırıyorsun onur! olmaz böyle bir şey imkanı yok azıcık fizik azıcık coğrafi bilgisi olan insan bunun olmayacağını bilir. olsun belki bir gün değer diye her sen düşüşünde kalbime ağlayacağım belki yanağına bir buse kondurur gözyaşım...

iyiyim ben, hiçbir şeyim yok.

14 Şubat 2015 Cumartesi

bizimkisi de büyük müdür?

yine bir şarkı ile başlıyorum senden ayrı kaldığım bir güne. bugünün anlam ve önemine biraz yakışır türden bir şey... "Ferda Anıl Yarkın - Sonuna Kadar" mutlaka dinle olur mu? dinlersen bu günün anlam ve önemi için verilmiş olan bir hediyeyi kabul etmiş olursun. cümleler sanki benim için yazılmış. aylar geçsede yıllar geçsede bir ömür böyle bitsede ben seni unutamam.. diyor ne güzel diyor. ulan şimdi ilaçlarımı içmesem bi büyük açardım yokluğuna neyseki ilacımı yeni içtim.

gece bitmek bilmiyor sevgili akrep ile yelkovan başka bir sevişiyor bu gece. gece uzadıkça yokluğunda ilmik döşermişim gibi sigaraları bir bir yakıyorum anneden gizli... ve şarkılarda değişiyor oradan "Taner - Hiç Affetmedim Kendimi" diyor sanki benmişcesine.

gece bitiyor sevgili, akrep ile yelkovan yorgun. göz kapaklarım kapanıyor zaten sigaramda bitti. son dalı gittiğin o güne benzeiyorum bi' onu yakmıyorum işte bir tek onu. senden sonra son sigaralarımı hiç yakmam saklarım. çünkü sonları sevmem bilirsin. hiçbir şeyin sonu olmasın felsefesi ile gidiyorum anlayacağın biraz beylik bir şey ama senden sonra hiçbir şeyin sonu olmasın istiyorum son olacaksa da hiç olmasın. aslında farklı bir bakış açısından bakarsan ilkler bile sondur.

gece bitti sevgili, akrep ile yelkovan durdu... oradan "Seden Gürel - Devlerin Aşkı" büyük oluyor diyor. sahi, devlerin aşkı büyük olur da peki ya bizimkisi?

kutlu olsun
sonum

12 Şubat 2015 Perşembe

cevapsız sorularım var benim.

Bugün yine baktım resimlerine... bir şarkı seni hatırlatıyor ya işte o zaman uyuz oluyorum tüm hatırlatan organlarıma. içimdeki ne kadar sen varsa kalbimden beynime doğru götürüyorlar biranda olmuş her yanım sen... hatırlar mısın sevgili? "Mert Taştoka - Bugün Yine" bu şarkıyı sana göndermiştim. rastgele geldi aklıma nereden nasıl olduğu bilinmez. aklımda yine sen... ansızın geliyor muyum aklına? gülüp geçiyor musun yoksa çakılı kalıyor musun orada?

bu aralar yalnızlığımdan mıdır nedir çok aklımdasın. gerçi yalnız olmasam bile aklımda, kalbimde ve tüm bedenimdesin. sen benim hastalığım gibisin. her zaman yanımda taşıdığım bir türlü tanısı konulmayan ilaç kullansam bile geçmeyen bir hastalık. senli yaşamayı öğrenmeli miyim? yoksa ölüp gitmeli miyim? söylesene sevgili hangisi?

bazen düşünüyorum ne çok soru soruyorum diye. her yazımda bir soru iletiyorum kalbine... ne hikmetse kalbindeki o kalkandan geçemiyor bu sorular. hepsi yanıtsız hepsi cevapsız. doğmamış çocuklar gibi sorularım hiçbiri doğmadan bi' anlam ifade etmiyor. doğmamış çocuklar mı olsun etrafımızda? ayıp.

ben seni bugünde çok özledim ve sevdim. şu şarkıyı mutlaka dinle olur mu eğer görürsen denk gelirse...

Yaşar İpek - Sus (Feat Aslı Güngör) dinle olur mu gökyüzüne bakarak...

dinle
sus
cevapla

10 Şubat 2015 Salı

gizler, götürür ama yok edemez.

Ben seni çok sevdim... ben seni çok sevdim... diyor cem adrian arkadan gökyüzünden dökülüyor beyazlar. gözyaşlarıma karışmıyor bu beyazlar yağmur gibi değil sanki bir şeylerin üstünü örtmeye çalışıyorlar. yağmur akıp götürür bu olduğu yerde bırakıyor... gerçi her ikisi de bir nevi götürmüş ve gizlemiş oluyor. kar kapatar, yağmur götürürek. hangi yağmur sana olan sevgimi götürecek? hangi kar sana olan sevgimi gizleyecek?

biliyorum hangi mevsim gelse içimdeki seni bitiremeyecek. öyle bir şey ki seni sevmek tüm harfleri küçük yazıp sadece Aşk'ı büyütmek gibi bir şey. ben hep küçük konuşurum sevgili sen gelsen büyürüm, güçlenirim. ama gelmezsin bilirim. kendimi kandırıyorum işte biten bir şey için defalarca belki bir ümit olabilir düşüncesiyle. hatta ben büyüyünce senin geleceğine o kadar inandırmışım ki kendimi büyüdüğümün farkında değilim... kötü haberler tez duyulur ya ben o haberi ne zaman duyacağım? "o evlendi..." bu haberi verebilecek hiçbi ortak noktamız yok ama bilirim ben gökyüzü her zamankinden farklı güler. ağlar belki bilirsin. işte o zaman bi' büyük açarım sevgili. giderim bu şehirden kaçarım senli izler bırakmadığım bi' noktada kendimi bulurum...

biliyorum hiçbir şey bilmediğimi. biliyorum senin bir daha gelmeyeceğini. biliyorum olmayacak duaya amin dediğimi. biliyorum ben senin hiç  olmadığını.

bu aralar pek bi' karamsarım. pek bi' ümitsiz. pek bi' yalnız...

hayatıma bir sen girse keşke, filmlerdeki gibi olsa hani izlediğimiz bi klip vardı ya eski sevgilisi ile internetten konuşup daha sonra buluşuyordular. adını unuttum klibin ama hatırlarsın iki üç tane devamını çekilmişti... keşke, öyle olsa be sevgili. mutlu olur muyduk? olurduk elbet. aşık olabilir miydik? olamaz mı? olabilir... neyse bunlar ütopya. ben gidip kendi dünyama döneyim. hoşçakal sevdiğim kadın.

hala acıyor
kalbim
sevgim
hala seviyor

6 Şubat 2015 Cuma

özlemiş mi seni?

her okuduğum kitap senle başlıyor senle bitiyor. içinde mutlaka sana, bana ve bize dair bir şeyler buluyorum. bazen o kadar kaptırıyorum ki kendimi 1 günde kitabı bitirdiğim oluyor öyle sürükleyici anlatıyor ki yazar seni sanki hayalin o kitaptan çıkıp yanımda olacakmış zannediyorum. seni anlatmasa bile sensin o. öyle bir betimliyor ki hayalindeki kişiyi sensin o.

ne güzel demiş yazar "hangi mesafe bir aşkı bitirebilir ki!" söylesene hangi mesafe veya bir ayrılık aşkı bitirebilir ki? aşk hiç bitmez sevgili bitecekse o aşk olmaz. bazı insanlar hep aşk ile sevgiyi birbirine karıştırıyor!? evlilik aşkı öldürür gibi beylik laflar konuşuyorlar aşk hiç bitmez sevgili aşk bi insanın kalbindeki en gizli en kuytu köşe o köşeye gelmesini bilene... sen o köşede krallığını ilan edeceksin neredeyse...

ve yine demiş yazar... "hani bazı şeyler sürüncemede kalır ya, varlığı ya da yokluğu belli olmaz. İşte bizim hikayemiz tam da böyleydi. Ne bir ilişkiye başlayabiliyorduk ne de tamamen kopabiliyorduk..."
tamam tamam burası bizi anlatmıyor belki ama ne de tamamen kopabiliyorduk kısmı bizi anlatıyor biliyorum artık seninle ne bir ilişkimiz olabilir ne de başka bir şeyimiz. aynı şehirde yaşayan birbirine düşman edasıyla birbirinden kopamayan iki insanız artık. ne sen gelebilirsin, ne ben... aslında biliyor musun tüm her şeyi bitirip gelsen inan bu beylik laflarımı bırakıp bi kenara senin olurdum sonsuzadek. hiçbir şey umrumda olmazdı. aslında kendimi kandırıyorum biliyor musun? sen gelsen yine tüm bayraklarımı indiririm ben.

senle aramızda hep üç harfli şeyler oldu. sev-dik, aşk-olduk, git-tik, kal-madık ve gel-medik... ilk ikisi çok güzelde sonları acıtıyor be.

sana dair hayalimdeki üç harfleri sayayım mı? sev,aşk,gel,sev,sev,doğ,kız... anlamsız geliyor bazen bu üç harfler istanbulda kışın ortasında güneş açması gibi. oysa sen varken her şey pek bi anlamlıydı. sen yokken anlamsız.

geçen oturdum düşünüyorum keşke tokan olabilsem veyahut en sevdiğin incecik bileğinden hiç çıkartmayacağın bilekliğin. bi insan neden insanlığı bırakıp cansız bi varlık olmak ister ki? hangi kaçık? ben insan olmayacak kadar seni çok seviyorum ey sevgili biliyorum kulağa biraz garip gelebilir cümlenin yapısından dolayı. ben benliğimden vazgeçecek kadar sevdim, hep seni.

yine çenem düştü neyse ben susayım gökyüzü konuşsun yağmur yağsın...

sev
gel
doğ

28 Ocak 2015 Çarşamba

gel ne olursan ol gel demek yetmez bazen...

Galata gibi yapayalnız oluveriyoruz bazen onun gibi dayanıklı mıyız? onun kadar güçlü müyüz? Bilmem... Ben zaten hiç bir şeyi bilmiyorum bu aralar bildiğim tek şey Galata'nın Kız Kulesi'ne aşkı... Hafızam beni yanıltmıyorsa İstanbul'u istanbul yapan Galata'nın Kız Kulesine aşkı imiş birbirlerini görmeden birbirlerine kavuşamadan sevmekmiş onları onalrın ki asıl aşk, onların ki kavuşamamak... Ne galata kız kulesine gidebiliyormuş, ne kız kulesi galataya...

Bu aralar pek bi özler oldum seni, sesini, gülüşünü ve ellerini... seni sen yapan sözlerini, tatlı dilini, güzel ahlakını kısacası sana dair ne varsa özledim işte. bir gözyaşı damlasıydı özlemim giderek artıyordu. hıçkırıklı ağlamalarımdı özlemim... benden giden her şey işte özlemim... sen özlemini paylaşmasam olurdum galata vesselam...

gözlerinde bulduğun cenneti kimselerde bulamıyorum gel cennetim ol. şiirlerimde pek süssüz oldu gel kafiyem ol. annemin de canı sıkılır oldu bu aralar gel cancağızı, gelini, yoldaşı ol...

sen
kız kulesi
ben 
hiç

20 Ocak 2015 Salı

kalbim biliyor aklım bilmiyor

Yazı çağırmadığı sürece gelmem demiştim ey güzel aşk. yazı çağırdı, kalp çağırdı kalem döktü her şeyimi neyim varsa sana dair. Şimdi neyden başlayayım ilk önce? seni özlediğimden mi? yaşadığın güldüğün yerlerden geçmem mi? Özlemlerimi hep söyledim bu sefer farklılık olsun...

Yakın bir zaman içinde senin okuduğun okula gittim bir eğitimde eğitimen olarak. Sırf sen orada olacaksın diye belki bir ümit görürüm diye oralara sabahın en erken saatinde geldim. seni görmek istemek güzel bir his. belki yürüdüğün kaldırımda ayak izlerimiz buluşmuştur. belki aynı simitciye yol tarifi sormuşturuz. belki her sabah orada dilenen dilenciye gönlümüzden ne koparsa onu bahşetmiştiriz. kim bilir di mi sevgili? yokluğunda bunlar öyle bir ümit ve hayal ki anlatmam Allah'ın varlığını ateist birine inandırmak gibi bir şey.

göremedim geçtiğin yerlerde seni aradım ama göremedim. görsem belki yanına gelir miydim onu bile bilmiyorum. sahi seni yıllar sonra ilk kez görsem ne yaparım? sarılır mıyım? konuşabilir miyim? belki de öylece bakıp geçeriz... son bir kez görmek isterdim seni idam edilecek mahkum arzusuyla, son bir kez senini duymak isterim son kez kuşların sesini duyacakmışcasına...

sesini özledim bu günlerde zaten arada bir rüyama giriyorsun. mutlu bitiyor rüyalarımız bazen, bazen ise kötü...  kötü bitse bile sırf rüyamda olduğun için o günüm güzel geçiyor. bunu bilmeden yaşıyorsun sevgili.

şimdi neredesin? mutlu musun? gülüyor musun? özlüyor musun? aklımda binlerce soru var sana ve olmayan bize dair. hiçbirinin cevabı yok sanırsın başka dilde konuşuyoruz... ben kalp? sen akıl...

aklına söyle sevgili
ben seni çok sevdim
ben seni çok özledim

ve ben 
özlüyorum
seviyorum
aklına söyle
sevgili