tüm hayallerim tüm umutlarım.
acılara, beklemelere, üzülmelere rağmen hep yeniden doğuyor hep yeniden başlıyor.
yağmurlu bi ekim sabahından sonra yola çıktım. üzüntülerimi, acılarımı göz yaşlarımı çantama koyup. hayallerimizi umutlarımızı kurduğumuz ilk yere doğru yol aldım. aylar sonra ilk defa gidecektim oraya ve bunun vermiş olduğu korkuyla giderken vermiş olduğun anahtalığın ufak bir kısmını kırmışım farkında değildim. sonra yeniden birleştirmek üzere cebime koydum.
sanki seninle buluşacakmışsız gibi heyecan vardı içimde. uzun zaman olmuştu işte.
geldim.
anılarımızın olduğu
ümitlerimizin olduğu
umutlarımızın olduğu
hayallerimizin olduğu
yere
topkapıya işte.
oturduğumuz yere gitmek için yavaşca yürüdüm.
-işte burada tekme atmıştı.
-işte burada sarılmıştı.
-işte burada eldivenimi vereyim mi demiştim.
-işte burada el ele tutuşmuştuk gibi cümlelerle yoluma devam ettim.
korktum.
başaramadım.
gidemedim seninle oturduğumuz sarıldığımız o banklara.
birden gökyüzünde fırtına koptu.
kuşlar avazları çıktığı kadar bağırdı.
köpekler havladı
sanki yer yerinden çıkacak gibiydi.
onlarda gitmemi istemiyordu
veyahut buda bir belirtiydi.
gidemedim.
anılarımıza sahip çıkamadım.
seninle sensiz bir kez daha olamadım.
bugün ilk defa anılardan korktum sevgili.
bugün ilk defa sana ihanet ettim.
bugün ilk defa senden kaçtım.
bugün ilk defa gelemedim sevgili.