15 Eylül 2013 Pazar

özlemek çay demlemek gibi bir şey.

Bir şair abimiz "yazı seni çağırmadıkça sen yazıya gidemezsin" demişti. uzun zamandan beri öyle oldu yazı beni çağırmadı taki bu güne kadar. biriktirmiş olduğum tüm özlemleri, duyguları dökmemi istiyor sanırım. döksem iyi olacak çünkü üzerime hiç oturmuyor. hani üzerine çuk oturmuş derler ya yalnızlık ve sensizlik benim üzerime çuk oturmuyor. yakıştıramıyorum kendime aynaya baktığımda sanki içerisine bir ben daha sığar gibi o derece. sahi gelsene içine bir beden daha sığsa? o zaman hem yalnızlıkta olmaz. annesinin 1 beden büyüğünü al seneye de giyersin dediği gibi bir şey yalnızlık. bir beden büyüğünü mü aldık? ondan mı hep üzerimizde?

melek yüzlüm, ay bakışlım, elleri cennet kokulum...
nerelerdesin şimdi? gözlerine kimler değiyor? bir ben değmiyorum gözlerine "aşk olsun", yine özlüyorum seni biliyor musun? gözlerinin rengini hatırlamak için o kadar çok dalıyorum ki anlatamam. hep hatırlıyorum ama biliyor musun, gülüşünü özellikle hiç aklımdan çıkmıyor ki. şapşalca bi gülümsemen vardı. severdim.

hayır hayır ağlamıyorum. sadece gözüme aşk kaçtı. yazarken ağlamayı sevmem bilirsin hatta sana yazarken hiç ağlamadım(yazar burada hayatının ilk yalanını söylüyor) sensizlik gerçekten çok zor. tam unuttum derken bir mesaj geliyor senin tanıdıklarından yanlışlıkla atılan bir mesaj içeriğinde sen oluyorsun üzülüyorum. sonra yeniden aklıma giriyorsun. pardon hiç çıkmadın ki aklımdan. aklımdan çıkmadın ama yokluğuna alışıyor insan ölüme alışan insan ayrılığa mı alışamayasın? alıştım yokluğuna ama zor be sevgili, her gece senli sigaralar, senli şiirler okumak. ulan her okuduğum şiir de sen mi olursun? seni mi anlatır. anlatıyor işte neden anlattığını şu zamanadek çözemedim çözmekte istemem zaten anlatsın varsın seni. her şiir sen olsun her şiir...

biliyor musun sevgilim, artık makarnayı daha bir güzel yapabiliyorum. bir gün gelirsen bu adam bıraktığımda da makarna yapamazdı, şimdi de yapamıyor deme, demesinler diye peki bi güzel yapıyorum artık. tabağın yanlarına süslemeler filan yapar oldum. kalpler koyuyorum güzel oluyor sanırım beğeniyor insanlar. keşke o tabağı senin önüne koyabilecek olsam. bir kerecik tadabilecek olsan. olsun be sevgili ben senin yerine tadıyorum ki hem sen demez miydin! sen = ben diye... tadı çok güzel olmuş mu? beğendin mi sevdin mi? keşke gidişin bakkaldan 2 ekmek al diyecek kadar kolay olsaydı. gelirken 2 ekmek al olur mu?

eskileri daha bi özler oldum bu aralar nedendir bilmez. eski şarkıları dinliyorum, eski kitapları okuyorum. eski şiirlere göz gezdiriyorum. sanırım onların içinde seni bulmam daha da kolaylaşıyor. buluyorum bulduğum gibi altını çiziyorum. bazı şiirler seni öyle bir anlatıyor ki çizmeye kıyamıyorum. bu aralar çokça okuyorum bol bol şiir kitabı aldım. hem yazmam gelişsin hem de seni daha iyi anlatabileyim diye.

işin ilginç tarafı şu sevgilim, bu yazıyı bitirdikten sonra biraz yatağıma uzanacağım kalkınca temizlik yapacağım annenler yok evde temizlik yapmakta bana düşüyor.
yatağımı toplayacağım -kokun var-
yerleri süpüreceğim -aşk kırıntıları var-
yerleri sileceğim -göz yaşları var-
tozları alacağım -hatıralar var-
anlayacağın baya bi işim var sevgilim baya bi...

hayatım gibi yazdığım yazılar da karmakarışık baksana her yerden biraz alıntı yaptım ve neyi nereye yazacağımı koyamadım. ben iyiyim sevgilim merak etme beni, annem seni soruyor arada ama olsun düşünmemeye çalış bunları. buğlem büyüdü, beni çok seviyor. seni de severdi eminim. okulum iyi olacak gibi. bi sen eksiksin işte.

seni çok seviyorum melek yüzlüm. kendine çok iyi bak ki daha çok seveyim seni. öptüm gözlerinden. elmacık kemiğinden...

ellerini sevdim.
gözlerine aşık oldum.
saçlarına şiirler yazdım.
bu gece çok özledim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder