9 Eylül 2012 Pazar

dursa zaman akıp gitmese...

zaman akıp geçti. yıllar geçti farkında olmadan günler aylar haftalar...
ne sen geldin ne sesin ne kokun...
oracıkta öylece seni bekleyi verdim. tamda ayrıldığımız yerde sana gitme diyemediğim, dur diyemediğim yerde...
bunları şimdi söylemem neyi değiştirecek onuda bilmiyorum. Sanırım kendimi acındırmaktan başka bir şey olmaz... artık acısanda gelmezsin orası ayrı bir konu... mutlusundur, huzurlusundur... o yüzden gelmezsin yada gelmek istemezsin haklısında a sevgili gelip ne yapacaksın beni?
ulan öyle bi özledim ki seni burnumda değil. kalbimde tütüyorsun. nefesim gibi özledim, oruçlu bir gündeki su gibi özledim. tarifi yok işte kelimelerin yetmeyeceği kadar çok özledim...

Bugün gittiğin gündeki ağlayaşım geldi aklıma, banyonun bir köşesine düşmüştüm, yerlere vura vura "gitme ulan gitme" sesleriyle ağlayıvermiştim. sesimi duymamıştın. Oysaki annem telaşla gelip ne oldu yavrum demişti...  Bugün ilk defa o ağlayışı birinde gördüm sevgili suskunlar filmdeki sıskanın ağlamasıydı o. tarifi yok ama ona benzerdi. benimki ondan daha iyiydi gibi beylik laflar etmeyeceğim. var sen anla kimin iyi olduğunu... birazda saçma oldu di mi? ağlamada milletle yarıştırıyorum kendimi...

yokluğun bi ölüm sancısı sevgili... eğer seni gerçekten kaybedersem ne yaparım diye arada düşünüyorum... ama sonu hep hüsran kaçıyorum oradan, kaybediyorum kendimi. arada sen benden kaçıyorsun farkında olmadan ismini numaranı saçını değiştirerek ama aslında sende biliyorsun nereye gitsen ben oradayım... birazcık sevdiysen ve birazcık aşık olduysan kalbinde yer etmiştirim inanırım buna... ki sen birazcık kelimesinin kat ve katını sevmiştin..

bugün oturdum bi köşde iyice düşündüm. hastalığımı, sensizliğimi, geleceğimizi, doğmamış olan iki çocuğumuzu düşündüm... hepsinde göz yaşı sel oldu. en çokta sensizlikte ve şifa-ulaşta... geleceğimizi dert etmedim. sen olsan yanımda hayal kurdursan bana ufak çatısı olan, içi küçük evimiz olsa desen... inan gocunmam dişimi tırnağıma takar yaparım onları, inan bana...

ah sen olsan neler yapardım anlatamamki...

hastalığımdan daha fazla bahsedip kendimi acındırmayacağım,bana acımanı istemem... hastayım işte bunu bil yeter sevgili...

a sevgili olsan hayal kursak, olsan sadece tek derdimiz akşam eve geç gelecek mi? saat kaçta internette olacak? sesini duyacak mıyım? ne zaman buluşacağız? nereye gideceğiz olsa... arada kavga etsek hiç ayrılamasak mesela... büyümesek çocuk büyümesek... Büyüyünce aşklarda sevgilerde sorunlarda büyüyor be sevgili. keşke seni tandığım ilk anda olsan keşke o çocukluklarım geride kalsa.. ahh ne zor bu keşkeleri hayattan çıkartmak... napalım be sevgili kabul ederiz, buda bizim kaderimiz der şükrümüzü ederiz... Allah daha büyük dert vermesin.

Allah yokluğunu göstermesin solumdan... Her şeyin hayırlısı olsun çalıkuşum...

hiç büyümesek olmaz mı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder