23 Eylül 2015 Çarşamba

seviyorum merkez!

rüya...
tatlı bir rüyadan uyanır gibi, kokunu ilk defa duyar gibi elini ilk defa tutar gibi uyandım bu sabah öyle masum ve sevecen.
dilimde sana yamanmış şarkılar. kulağımda senle olan şarkımız "ayla dikmen - anlamazdın"...

biliyor musun hala inanamıyorum hafızamın kendime bir oyunu zannediyorum veya şizofreni olduğunu düşüyorum. sonra iyi geceler mesajını görüp çocuklar gibi seviniyorum ardından ulan ne güzel demiş iyi geceleri bile diyorum kendime basit bir iyi geceler mesajında bile. çocuğunun ilk defa anne veya baba deme sevincine eş değer. ey sevgili ne güzel iyi geceler diyorsun!

sanırım buray bizim için şarkılar yazmış... sen sevda mısın? ben akıllanmam ve gitmem gerek. gitmem gerek diyor buray senden sonra herkese benim dediğim gibi

Gitmem gerek, buralardan çok yorgunum yaşanandan
Senle geçen hergünümde başkası vardı
Sana öyle haksızlıkla, yalanlarla aşksızlıkla
Davrandığım her anımda dünyam karardı

İnan görmedim hatayı, ardından atanı tutanı
Söyleyeceklerim kaldıysa dinlerim
Bi bilsen içimde yatanı her gece gönlüme batanı
Unutamadım bir türlü onu beklerim

bir bilsen içimde yatanı her gece gönlüme batanı unutamadım bir türlü onu beklerim her tanıştığım kadının kulağına fısıldığım tek cümle... senden sonra kimselere bağlanamadığım doğrudur. kalbim sende kaldı. unutmadım da unutmak yürek ister çünkü o da sende kalmış. ve hergün aklımdan geçiyorsun insan bir selam verir.

Gençliğimde Yaptığım Hataları 
Bir Anlık Öfkeyle Nasıl Bırakırım Seni 
Pişmanlık Bu Kadar Acı Olmamalı 
Küstüm Ben Kendimle Affedemem Asla 
Haram Zehir Oldu Hep Yıllarım
inan bir gelsen onsuz değil
sonsuz oluruz.

22 Eylül 2015 Salı

kimim ben?

hayat.. ne garip şey onu düşürken dinlediğin şarkıyı o da o anda dinliyormuş... önerdiğin murat dalkılıç sarkısını birkaç günden beri dilime yamadım. sen önermeden önce arabada hergün dinliyor ve sen geliyordun aklıma garip. hayat...

Funda Arar - Üç Günlük dinle güzel şarkıdır.

hayat.. çok garip fala bakmaya baktırmaya da karşıyım hiç baktırmadım çünkü sende onu göreceğim için korkuyordum. ilk defa geçen gün baktırdım. inanır mısın onda bile sen çıktın! kalbimin köşesinde bir M veya E harfine benzeyen bir şey var dedi o hep orada saklı başında bekleyen birisi var izin vermiyor gitmesine o izin verse sanki gelecekmiş gibi dedi. Sonra yolun hep açık önünde bir engel görmüyorum her şey istediğin gibi gidecek dedi. o an biliyor musun koşarak sana gelmeyi istedim ki saatin 2 olduğunu fark ettim sonra arabaya atlayıp yatağıma doğru yola çıktım. sahi başına eski konduramadığım kadın falda bile mi biz? Ne ayak?

güzel hedeflere doğru yola çıkmana sevindim kendini geliştiren bir hatundun ve öyle olmaya devam ediyorsun tebrikler.

Bilmem hatırlar mısın? Hani köydeki evimiz yapılırken bir taşa senle benim adımı yazıp temeline atmıştım. Şuan o  evdeyim ve sana bu satırları yazıyorum. İnanır mısın bu eve ilk adımımı atarken kokun, adın yadıma düşüyor. Gözlerimden yaşlar toprağa bahşediliyor. Bahşedilen her yerde senin kokundan bir papatya doğuyor. Papatyalar bile sen kokuyor, menekşeleri hiç sorma...

Bu aralar pek bi özlem birikti üzerimde en yakın arkadaşım evleniyor onun düğününe geldim. Bir de bayramı burada geçiririz diyorlar öyle işte.
Senle ayrıldığımız vakit sevgiliydi onlar... yatakta gizlice ağlardım o da yan yatağımda uyuduğu için bilirdi ağladığımı sabahları sorardı onur nen var niye ağlıyorsun diye... Şimdi o evleniyor onun yanında olma vakti. Biliyorum ben hiç o anı yaşamayacağım ama en yakınım yaşasın ben de yaşamış olurum di mi?

Buray - Sen Sevda Mısın? Lütfen bunu dinle ve tüm sözlerini üzerine alın. Sonra da en içten bir şekilde gülümse kafi.

ben gene
çok özledi
seni

18 Ağustos 2015 Salı

sesindi cennetim

Son zamanlarda sana çokça yazma isteği duyuyorum inan her gün yazmak istiyorum. Sana yazınca senle konuşmuş gibi oluyorum çünkü bu yüzdendir sana yazmalarım. Sana mektup yazmak gibi bir şey buralara yazmak adresi bilinmeyen, geri cevap verileceği meçhul. Bu aralar çok yalnızım. Bazı şeyleri çok özledim. Sevilmeyi, çift kişilik masalarda yemek yemeyi içinde çift geçen her şeyi ben çok özledim. Çift olmak mı özlemek? Çifti olduğun kişiyi mi?

Bu aralar spora başladım biraz kilo aldım. Sakalımı kesmek üzereyim. Annem yok. Bu aralar bazıları hep bok.

Yalnızlık beni ne zaman bırakacak? Ne zaman bazı şeyleri çift görmeye başlayacağım doktor bey? Tek kişilik davetiyelerden bıktım artık ben çiftim neden kimse bunu görmüyor? Neden sendeki beni kimse görmüyor? Sensiz oturduğum her masaya bi sandalye daha eklettiriyorum. Sen gelene kadar ceketimi oraya asıyorum. Sahi ne zaman geleceksin de ceketimi alacağım?

Özledim işte bi sesini duysam inan hiçbir şey istemem. sûra üflemiş gibi olurdu bi merhaba diyişin. öyle yıkıcı ve öyle yeni başlangıçlara adım attıran. bu aralar kokunu, sesini içinde sen geçen her şeyi çok özledim. özledim demekten bıktım sevgili ben sen diyip sen özledim anla. senin geçtiği her cümle bi özlem.

ben 
özledim
sesini

3 Ağustos 2015 Pazartesi

ben seni unutamam mı?

bir sezen şarkısı gibiydi gözlerin ile başlamak isterim satırlarıma annelere selam eder küçüklerin gözlerinden öperim. görmeyeli nasılsın? kaç yıl oldu gözlerin gözlerime değmeyeli? 4 mü? 5 mi? sensiz 5 dakika bile yaşayamazken 5 yıl... ölümden gayrisi yalan insan alışabiliyor yokluğa yokluğa alışıyor da sensizliğe? adının geçtiği filmlerdeki burun sızısını bilir misin? ağlamamak için kendini zor tuttuğun hani. koca adam oldun hala ağlıyorsun dedirtmemek için burnun öyle bir açır ki anlatılmaz. hiçbir kelime o acıyı tarif edemez yokluğunu edemediği gibi.

bu akşam ilk defa bir paket sigarayı bitirmek istedi canım. kent switch... vaktin olursa dene güzeldir. yokluğunu en iyi tarif edebilen şey o çünkü. nasıl tarif ediyor deme... düşün bulursun zeki kızsın ne de olsa.

bu akşam ilk defa uzun süreden beri fotoğraflarına baktım. bir zamanlar bakmadan uyuyamadığım. o kadar güzel gülmüşsün ki ulan o an neden gözlerine bakan ben değilim diye kendi kendimi yedim bitirdim.

bu akşam ilk defa geçmişi düşündüm. hayır hayır ilk değil bugün ilk. hani acemi aşıklar gibiydik sen beni beklerdin ben seni sırf sen geleceksin diye o vakit bilgisayar başında olurdum ki gelirdin. iletişim zor şeydi be. şimdiki aşklar gibi değil anında yazıp cevap alınandan değil bir cevabı almak ya abinin bilgisayar başından kalmasına bağlıydı ya okulun bitip eve gelmene. mektup zamanındaki aşıklar gibiydik. mektup olmasada bi özlem vardı bi yokluğu beklemek vardı. gerçi senle olan iletişimler hiç kolay olmadı ki. baksana buraya bile belki görürsün ümidiyle yazıyorum görmeyeceğini bilerek.  iletişim zor şey.

bu akşam ilk defa yorgunluğumun ve hüzümün vermiş olduğu hisle gelen blog yorumlarının sen olmayacağını düşündüm. sahi sensin di mi? sen olmasan nerden bilebilirdin ki? sanırım delirmeye ramak kaldı.

kaç harf gezdim, kaç kelime gördüm, kaç cümle duydum bir seni unutumadım. seni unutmanın formülü var mı?

ben seni
unutmam
aylar geçse
yıllar geçse

29 Temmuz 2015 Çarşamba

yadımda sen aklımda sen.

susmak zor yarim susmak.
anlatmak zor yarim anlatmak.
henüz keşfedilmemiş kelimelerle sana olan özlemi anlatmak zor yarim. bu aralar sana olan özlemi yokluğu hasreti adı her neyse anlatmak istiyorum da anlatamıyorum bir türlü. kelimeler anlamsız geliyor artık. göz yaşı akmıyor sana olan özlemde. çok mu unuttuk yoksa? alıştık mı? birkaç kelime önce ağlamadığımı söyledim ya bak gene yalan söylemeye kalktım sevgili gene beceremedim. bu aralar pek sen. her şey sen.

Keşke hayatında olsaydım. Seni her gün görebilen bir şey olsaydım. Bir havlu, bir göz kalemi, bir yastık. illa canlı olmama gerek yoktu. sana aşık olmak için illa can'a gerek yok bir can yeter senden ötürü. Hayatında olmalı mıyım? Olsak mı?

Bugün aklımda dilimde tek bi şarkı "Ravi İncigöz - Bugün" unuttun mu sevgilim, bugün benim doğum günüm. sahi hiç böyle dedin mi içinden de olsa? ilk mesajı yazan başkası mıydı? ilk seni seviyorum iyi ki hayatımdasın diyen başkası mı? Her neyse bunlar saçma sorular. bunları düşünüp sana olan aşkı sevgiyi parçalamaya gerek yok. Bugün doğum günün bir yaş daha yaşlandın sevgilim. nice senelere gözlerinden öperim. seni doğuran ananında ellerinden... iyi ki doğmuşsun.

nurettin rençber - yadımda sen.
fatih zengin - doğum gününde.
dinle bunları eminim seveceksin.

ben çok
özledi
seni


14 Temmuz 2015 Salı

poğaça yer misin?

Kandilin mübarek olsun annenin ellerinden öperim. seninde gözlerinden. bir yaşlıya gönderilir gibi başladım mektuba. öyle değil mi hani? sen benim "yaş"ımsın.

nedense bu aralar peki bi gelir oldun yadıma yeni yaşımdan dolayı mı ne? yazdığın yazıları okudum bana yaptığın hediyeyi açtım. benim için toplamış olduğun deniz yıldızlarına baktım. biraz kokuyorlar ama olsun onları hiç ayırmıyorum yanımdan oracıkta öyle duruyor. ben senin hiçbir izini silemiyorum silmeye çalışıyorum olmuyor. hep bi yarı yolda kalıyorum ne zaman silmeye kalksam hep bi yarım kalmışlık. sen olmadan bile senin izlerini silemiyorum. aslında ben hep yarım senden sonra...

neden istanbul seni karşıma çıkartmıyor? bu kadar cesur değil mi? sana benzeyen birini görsem arkadan hemen önüne geçip yüzünde seni arıyorum. seni andıran kokuların peşinde gitmekten istanbulun sokaklarını ezberler oldum. bazen kaybolmuyor değilim hani. bu aralar yokluğun burnumun dibinde. vedalar geliyor aklıma sonra hoşçakal diyemişim. ah be gözleri güzel kadın bi hoşçakalı neden çok görmüştün bana? belki onu söylesen hoşçakal ulan deseydin biterdi belki...

yalan söyleme onur kendine hoşçakal kelimesini yüzüne bir tokat gibi yesende sen vazgeçmezsin. vazgeçersen aşk olmaz. bi dizi de duymuştum. insanın ilk aşkı son aşkı olurmuş diye. sanırım doğru sen benim ilk aşkımsın ve ne yazık ki son.

poğaça yer misin?
sıcak sıcak.

10 Temmuz 2015 Cuma

özlendin mi ne?

İftar'da mercimek çorbası içiyor musun  sevgili? Ben içemiyorum içinde aklıma geliyorsun bi kere içmeye çalıştım her yudumda sanki kokun geliyor burnuma. neden bilmiyorum ama yemekler bile seni hatırlıyorum. geçen yazılarımda unutacağım yeni bir hayata başlayacağım diye beylik laflar etmiştim. olmuyor başlanmıyormuş...

sen benim eksik yarım... kırgın kanadım... ne yapsam ne etsem çare bulunmuyor. senli yaşamayı öğrendim artık da tam olanları görünce yanıyor içim eksiliyor bir parçam. bu aralar insanları sana daha çok benzetir oldum. özlemekten mi ne?

bu aralar
özlendin
kadın

16 Haziran 2015 Salı

peki ya sen?

Güzel şeyler oluyor sevgili, mezun oldum koskoca okul hayatım bitti artık yeni bir dönem başlıyor. gerçi okurkende çalışıyordum yeni bir dönem denmez ama artık okul diye bir bahanem kalmadı. iş ailem ve unutmaya yüz tutuğum sen. pardon unutmak mı dedim? unutmak yok unutmak yok sadece alışmak var yokluğuna...

mezuniyet törenim, kep atma törenim hepsi gerçekleşti belki merak edersen instagram hesabımda var birkaç fotoğraf ilerleyen günlerde fotoğraf çekimi yapacağım kepli filan onları da yüklerim büyük ihtimalle.

mezuniyet törenimin ertesi günü iş görüşmesine gittim iş görüşmesi denmez zaten her şey hazırdı teklifler hazırlanmıştı. en iyi kolejlerden birine imza attım artık oranın resmi kadrosundayım sevgili. zor günler beni bekler bana güvenen insanların yüzünü kara çıkarmamam lazım çalışıp iyi bir noktaya gelmem ve hayalini kurduğumuz o 3 şeyi gerçekleştirmem lazım. hatırlarsın di mi?

bu aralar iyi gibiyim, peki ya sen?

gözlerindi ömrüm
sözlerindi dünüm

26 Mayıs 2015 Salı

bugün her şey bombok.

yalvarırım son bir defa konuş benimle bugün her şey bombok. bugün günlerden ayrılık, bitiş, çöküş ve mahvoluş vakti. bugün sınanmak gereken bir gün galiba.

keşke onlar gibi yalan söyleyebilseydim. keşke onlar gibi olsaydım ve keşke annem bana yalan söylemeyi öğretseydi.

bugün hiçbir şeyim yok.
bugün yapayalnız.
bugün gelecek ümitsiz.
bugün yarınlar dargın.

21 Mayıs 2015 Perşembe

Galiba zaman yitiriyor bizi

Galiba...
Artık pek düşünmüyorum... Seni düşünmeyip birinin gözlerine bakabiliyorum. Ona baktığım zaman aklıma sen gelmiyorsun seni hatırlatmıyor ve ne kadar sana benzese de... Yasaklı bölge dedik ya hani o yasaklı bölgenin sızıntısı artık kapanmak üzere ve bu sefer diğerlerini o sızıntıda kaybetmeyeceğim. Ve onları üzmeyeceğim. 

Galiba...
Artık pek ağlamıyorum. Seni düşününce hep gözlerim dolardı ya artık pek dolmuyor. Kurudu mu ne göz pınarlarım? Yoksa dindi mi bu hüzün? Bilmiyorum artık seni başkalarına anlattığımda veya aklıma geldiğinde gözlerimde bir sulanma olmuyor...

Galiba...
Artık kabulleniyorum. Senin bir daha gelmeyeceğini ve bir daha asla olmayacağımızı. Sensiz yaşamam gerektiğini ve sensiz planlar yapmaya başlamam gerektiğini, gözlerinin, kokunun bir daha olmayacağını yavaş yavaş kabulleniyorum...

Galiba...
Artık sevebiliyorum. Senden başka birini kolay kolay sevmedim bu hayatta kolay bahşetmedim seni seviyorumları. Sana bakıyormuş gibi dedim dediysemde o onüç harfi. Dilimde başkası olsa da kalbimde sana seslendim. Ve artık dilimde de kalbimde de söylediğim olsun istiyorum...

Galiba artık yitiriyorum be sevgili
seni
gözlerini
sözlerini
kalbini

Akıl kabulleniyor da
peki ya kalp?