yalvarırım son bir defa konuş benimle bugün her şey bombok. bugün günlerden ayrılık, bitiş, çöküş ve mahvoluş vakti. bugün sınanmak gereken bir gün galiba.
keşke onlar gibi yalan söyleyebilseydim. keşke onlar gibi olsaydım ve keşke annem bana yalan söylemeyi öğretseydi.
bugün hiçbir şeyim yok.
bugün yapayalnız.
bugün gelecek ümitsiz.
bugün yarınlar dargın.
EOŞU || Elif'im noktalandı... 01.11.11 /// ** /// Elveda Ömrüm 16.11.2011 Ve şunu asla unutma.Seni hep sevdim, seviyorum s'onsuzum.
26 Mayıs 2015 Salı
21 Mayıs 2015 Perşembe
Galiba zaman yitiriyor bizi
Galiba...
Galiba...
Artık pek düşünmüyorum... Seni düşünmeyip birinin gözlerine bakabiliyorum. Ona baktığım zaman aklıma sen gelmiyorsun seni hatırlatmıyor ve ne kadar sana benzese de... Yasaklı bölge dedik ya hani o yasaklı bölgenin sızıntısı artık kapanmak üzere ve bu sefer diğerlerini o sızıntıda kaybetmeyeceğim. Ve onları üzmeyeceğim.
Galiba...
Artık pek ağlamıyorum. Seni düşününce hep gözlerim dolardı ya artık pek dolmuyor. Kurudu mu ne göz pınarlarım? Yoksa dindi mi bu hüzün? Bilmiyorum artık seni başkalarına anlattığımda veya aklıma geldiğinde gözlerimde bir sulanma olmuyor...
Galiba...
Artık kabulleniyorum. Senin bir daha gelmeyeceğini ve bir daha asla olmayacağımızı. Sensiz yaşamam gerektiğini ve sensiz planlar yapmaya başlamam gerektiğini, gözlerinin, kokunun bir daha olmayacağını yavaş yavaş kabulleniyorum...
Galiba...
Artık sevebiliyorum. Senden başka birini kolay kolay sevmedim bu hayatta kolay bahşetmedim seni seviyorumları. Sana bakıyormuş gibi dedim dediysemde o onüç harfi. Dilimde başkası olsa da kalbimde sana seslendim. Ve artık dilimde de kalbimde de söylediğim olsun istiyorum...
Galiba artık yitiriyorum be sevgili
seni
gözlerini
sözlerini
kalbini
Akıl kabulleniyor da
peki ya kalp?
18 Mayıs 2015 Pazartesi
sana sensiz aşık olmak?
evde tek olunca sensizlik daha da mı derin oluyor ne? yalnızken yalnızım ama kimsesizken yapayalnız. annem yok, babam yok. kimseler yokken sensizlik daha bi başka. sigaralar ardı ardına yakılıyor. sensizlik daha bi gururlu oluyor.öyle bir gururlu ki gururundan mutluluğa pas vermiyor. ille de ben diyor...
ben mutlu olmak istiyorum artık sadece yüzümün gülmesin kalbimde gülsün. artık ağlamak istemiyorum ben. unutmadan mutlu olmak senle mutlu olmak belki de sensiz. ama artık ben mutlu olmak istiyorum dayanamıyorum bu yokluğa bu boşluğa. ulan öyle bir boşluk açtın ki giderken kaç yıl geçti hala kapatamadım her adını duyduğumda eski haline geliyor meret. sahi nasıl başardın bu kadar sevdirmeyi?
senden sonra kimseyi yerine koymaya çalışmadım, çalışamadım. artık yerine değil senin köşene değmeyecek birileri olsun istiyorum. sana dokunmasın sana karışmasın ama o da olsun be. mutlu olmak onla beraber gülmek benim de hakkım değil mi? bunu sen nasıl başardın? ben nasıl başarabilirim? biri olsun işte seveyim aşık olayım hatta ama sen orada kal, kal be hiç kimse dokunmasın oraya yeri gelsin senli bölgeye efkarlanayım yeri gelsin onlu bölgeye. sahi sevgili bunu nasıl başardın?
eller bunu söylese de kalp bunu yapar mı? ah salak onur yapsa kaç seneden beri yapardı senden bi bok olmaz.
ben mutlu olmak istiyorum artık sadece yüzümün gülmesin kalbimde gülsün. artık ağlamak istemiyorum ben. unutmadan mutlu olmak senle mutlu olmak belki de sensiz. ama artık ben mutlu olmak istiyorum dayanamıyorum bu yokluğa bu boşluğa. ulan öyle bir boşluk açtın ki giderken kaç yıl geçti hala kapatamadım her adını duyduğumda eski haline geliyor meret. sahi nasıl başardın bu kadar sevdirmeyi?
senden sonra kimseyi yerine koymaya çalışmadım, çalışamadım. artık yerine değil senin köşene değmeyecek birileri olsun istiyorum. sana dokunmasın sana karışmasın ama o da olsun be. mutlu olmak onla beraber gülmek benim de hakkım değil mi? bunu sen nasıl başardın? ben nasıl başarabilirim? biri olsun işte seveyim aşık olayım hatta ama sen orada kal, kal be hiç kimse dokunmasın oraya yeri gelsin senli bölgeye efkarlanayım yeri gelsin onlu bölgeye. sahi sevgili bunu nasıl başardın?
eller bunu söylese de kalp bunu yapar mı? ah salak onur yapsa kaç seneden beri yapardı senden bi bok olmaz.
sonumuz mutlu olsun
10 Mayıs 2015 Pazar
sahi en çok kaç mil öteden sevdin beni?
uzaklardan da severim seni ben. bilmem kaç mil öteden. adının olmadığı adımının olmayacağı yerlerden severim. en çok ben severim de ben kavuşur muyum orası meçhul. başka dilin konuşulduğu yerlerden severim seni ben. kimseciklerin yüzünü görmediği yerlerden severim. mehtaba karşı yudumladığım su gibi severim seni ben.
ben en çok seni severim de sen?
uzaklarda bile aşık olunuyormuş sana aklımın bir köşesinde sen oluyormuş. şuan kimi düşünüyorsun sorusunda korkusuzca sen adı çıkıyormuş ya bunu yeni öğrendim biliyor musun. cümlelerim gibi hayatımda devrik. ali ata bak cümlesi gibi cümlelerde seviyorum seni ben. süslü cümlelerim yok. özlemlerim de öyle süslü cümlelerle özleyemiyorum seni ben sadece ben özledim cümlesiyle özledim seni. neyse ne yazsam da bir cevap olmayacak. sahi yaşıyorsun di mi sevgili? çok şükür der gibi.
ben en çok seni severim de sen?
uzaklarda bile aşık olunuyormuş sana aklımın bir köşesinde sen oluyormuş. şuan kimi düşünüyorsun sorusunda korkusuzca sen adı çıkıyormuş ya bunu yeni öğrendim biliyor musun. cümlelerim gibi hayatımda devrik. ali ata bak cümlesi gibi cümlelerde seviyorum seni ben. süslü cümlelerim yok. özlemlerim de öyle süslü cümlelerle özleyemiyorum seni ben sadece ben özledim cümlesiyle özledim seni. neyse ne yazsam da bir cevap olmayacak. sahi yaşıyorsun di mi sevgili? çok şükür der gibi.
sen özlersin
ben severim
20 Nisan 2015 Pazartesi
sahi sen miydin o?
cevap verseydin çok sevecektim seni. arasaydım duyar mıydım sesini? sen miydin o? gittiğin günden beri silmediğim numaran seni mi hatırllatıyordu yoksa sen miydin o? duysaydım sesini kuşların cıvıltısı daha bi başka güzel gelirdi kulağıma, kalbime.
sahi sevgili sen misin o?
sahi sevgili sen misin o?
2 Nisan 2015 Perşembe
bu sefer hüzün değil, mutluluk.
sevgili,
bu sefer ağlamak yok. hüzün yok. özlemek yok.
bu sefer hayaller ulaşmak ve sabretmek var.
bu sefer nasibi beklemek, sebât etmek var.
sonunda hayalini kurduğum arabayı aldım sevgili. ilk olarak senin yaşadığın yerlere gelemesem de o yakınlara geldim. henüz acemiyim bundan dolayı en kısa sürede geleceğim. mutluyum işte bu aralar. senin sağ koltukta oturduğunu hayal ediyorum. senin seveceğini düşündüğüm şarkıları dinliyorum. kısaca sen varmış gibi yaşıyorum. bu ara unutmadan bir ara gel de ıslatalım. hediyeni unutma, kokun eksik arabamda.
bu sefer ağlamak yok. hüzün yok. özlemek yok.
bu sefer hayaller ulaşmak ve sabretmek var.
bu sefer nasibi beklemek, sebât etmek var.
sonunda hayalini kurduğum arabayı aldım sevgili. ilk olarak senin yaşadığın yerlere gelemesem de o yakınlara geldim. henüz acemiyim bundan dolayı en kısa sürede geleceğim. mutluyum işte bu aralar. senin sağ koltukta oturduğunu hayal ediyorum. senin seveceğini düşündüğüm şarkıları dinliyorum. kısaca sen varmış gibi yaşıyorum. bu ara unutmadan bir ara gel de ıslatalım. hediyeni unutma, kokun eksik arabamda.
bu aralar
pek bi
eksik kokun
28 Mart 2015 Cumartesi
doğru durak doğru otobüs peki ya sen?
Affet sevgilim...
bu satırları okurken beni affet. her harfte, her kelimede her cümlede sana dair olan tüm hatalarımdan dolayı
affet sevgilim...
bu gece rakının yanında balık olmaya gittim öyle beylik laflar edip seni unutmak veya o masaya birazcıkta olsa sen bırakıp rahatlamak için. nedense böyle düşündüysem hiç böyle olmadı. yaşça benden büyük bir müdürüm sağolsun çok iyi bir kadın. keyifli sohbeti ile seni yâd ettik. tek bi soruyla değil öyle üç beş soruda sen cevabı döküldü bak anlatayım biraz kalbin gıdıklansın... sevgiye.
onur hiç birini kaybettin mi oldu ilk soru...
cevap: sen. ardından ne zaman nasıl? sorusu geldi saydım işte tek tek.
onur peki hiç pişman oldun mu?
cevap: evet. o giderken ona bir hoşçakal bile diyemedim öyle çekip gitti işte hayatımdan, bir gün karşılaşırsak eğer hoşçakal alacağım var ondan dedim. ve çok pişmanım dedim ilk pişmanlığım unutamadığım pişmanlığım dedim. onu ellerimle kaybettim en can alıcısı da bu dedim. gittiğim her yer çift kişilik, yaptığım her şey çift kişilik sırf onu hatırlamak ve onu unutmamak için dedim. biraz duygulandılar sanırım. öyle olabilir.
ve o büyük abla böyle bir söyledi ki o ne zaman düştü gönlünüe lise zamanı dedim, kaç sene oldu dedi 4-5 sene oldu dedim. bak onur benim gönlüme 7 yaşımda düştü ilk aşkım ve 21 yıl oldu dedi. yüzündeki kırışıklıkları inceleyecek olursak yaşının bu iki saysının toplamından 2 kat olduğunu anlayabiliyorum. yani şuan o gönlünden düşmüş müdür? gönlünde değil midir? yanıtsız sorular işte sen olsaydın tartışırdık şimdi. gerçi şuan olsan neden içtin onur salağı diyip trip atardın haklıydın. belki de sen olsaydın bu muhabbet hiç edilmezdi. bilmiyorum işte kafam biraz karışık...
bu akşam rakının yanında balığın sonunda seni yâd ettik sevgili, sahi kulakların çınladı mı? peki ya kalbin?
beni anlattığın için teşekkür ederim tek bir şey kafama takıldı ben neye geç kaldım sevgili? ve hala öğrenemedin türkçe de tüm şeyler ayrı yazılır senle ben gibi. birlikte okunur ayrı yazılır... unutma.
geç kalmak demişken bi otobüsü beklediğini varsay. kaçırdın ve geç kaldın. aynı durakta aynı otobüsün geleceğini beklemek seni sevmek. tüm gideceği yeri gezse bile bilirsin o birgün gelecek. ben doğru duraktayım. doğru otobüsü bekliyorum. o otobüs bir gün gelecek sevgili gelecek...
bu satırları okurken beni affet. her harfte, her kelimede her cümlede sana dair olan tüm hatalarımdan dolayı
affet sevgilim...
bu gece rakının yanında balık olmaya gittim öyle beylik laflar edip seni unutmak veya o masaya birazcıkta olsa sen bırakıp rahatlamak için. nedense böyle düşündüysem hiç böyle olmadı. yaşça benden büyük bir müdürüm sağolsun çok iyi bir kadın. keyifli sohbeti ile seni yâd ettik. tek bi soruyla değil öyle üç beş soruda sen cevabı döküldü bak anlatayım biraz kalbin gıdıklansın... sevgiye.
onur hiç birini kaybettin mi oldu ilk soru...
cevap: sen. ardından ne zaman nasıl? sorusu geldi saydım işte tek tek.
onur peki hiç pişman oldun mu?
cevap: evet. o giderken ona bir hoşçakal bile diyemedim öyle çekip gitti işte hayatımdan, bir gün karşılaşırsak eğer hoşçakal alacağım var ondan dedim. ve çok pişmanım dedim ilk pişmanlığım unutamadığım pişmanlığım dedim. onu ellerimle kaybettim en can alıcısı da bu dedim. gittiğim her yer çift kişilik, yaptığım her şey çift kişilik sırf onu hatırlamak ve onu unutmamak için dedim. biraz duygulandılar sanırım. öyle olabilir.
ve o büyük abla böyle bir söyledi ki o ne zaman düştü gönlünüe lise zamanı dedim, kaç sene oldu dedi 4-5 sene oldu dedim. bak onur benim gönlüme 7 yaşımda düştü ilk aşkım ve 21 yıl oldu dedi. yüzündeki kırışıklıkları inceleyecek olursak yaşının bu iki saysının toplamından 2 kat olduğunu anlayabiliyorum. yani şuan o gönlünden düşmüş müdür? gönlünde değil midir? yanıtsız sorular işte sen olsaydın tartışırdık şimdi. gerçi şuan olsan neden içtin onur salağı diyip trip atardın haklıydın. belki de sen olsaydın bu muhabbet hiç edilmezdi. bilmiyorum işte kafam biraz karışık...
bu akşam rakının yanında balığın sonunda seni yâd ettik sevgili, sahi kulakların çınladı mı? peki ya kalbin?
beni anlattığın için teşekkür ederim tek bir şey kafama takıldı ben neye geç kaldım sevgili? ve hala öğrenemedin türkçe de tüm şeyler ayrı yazılır senle ben gibi. birlikte okunur ayrı yazılır... unutma.
geç kalmak demişken bi otobüsü beklediğini varsay. kaçırdın ve geç kaldın. aynı durakta aynı otobüsün geleceğini beklemek seni sevmek. tüm gideceği yeri gezse bile bilirsin o birgün gelecek. ben doğru duraktayım. doğru otobüsü bekliyorum. o otobüs bir gün gelecek sevgili gelecek...
rakımda
balık
olsan
ya?
19 Mart 2015 Perşembe
anlatsaydın birazcık daha yaşardık.
Kaç gecedir seni düşünüyorum ve sana ağlıyorum. Bir rüyayla her şey değişiyor sevgili. Tam unuttum derken yeniden hatırlıyorum. Belki senin adının geçtiği bir kitabı okuduğum ve bazı şeyleri sende hissettiğim içindir. "Elif gibi sevmek" demiş bir abi. ben de sevmiştim ya seni?
Sana yazmak için vakit bulmaya çalışıyorum ama bir türlü bulamıyorum. Bu gece hıçkıra hıçkıra ağlarken kendimi yazının başında buldum yazdıkça ağladım, ağladıkça yazdım. tek bi soru kaldı. ey sevgili senden tek bir şey istedim beni bana anlatsana dedim. neden anlatmadın? yoksa anlatacak bir şeyin mi yoktu? Hiç mi aklına gelmedim. gözlerimi de mi unuttun? hani senin aklıma düştüğünde dünyaya bir damla bahşettiğim yeri?
ey sevgili neden beni bana anlatmadın? anlatsaydın oysa birazcık daha yaşayacaktım.
Sana yazmak için vakit bulmaya çalışıyorum ama bir türlü bulamıyorum. Bu gece hıçkıra hıçkıra ağlarken kendimi yazının başında buldum yazdıkça ağladım, ağladıkça yazdım. tek bi soru kaldı. ey sevgili senden tek bir şey istedim beni bana anlatsana dedim. neden anlatmadın? yoksa anlatacak bir şeyin mi yoktu? Hiç mi aklına gelmedim. gözlerimi de mi unuttun? hani senin aklıma düştüğünde dünyaya bir damla bahşettiğim yeri?
ey sevgili neden beni bana anlatmadın? anlatsaydın oysa birazcık daha yaşayacaktım.
şimdi
ağlayıp
gitme
vakti
13 Mart 2015 Cuma
sen ve ben yani biraz anlatsana lütfen.
anlatsana biraz senin gözünden beni. cümleler kur mesela içinde sadece sen ben olan. başka kimseye gerek yok sen ve ben olsak yeterli. biz demiyorum bak sevgili sen ve ben. biliyorum artık biz değiliz. kelimelerini bir ok gibi kullan hepsi delip geçsin kalbimi öyle bi anlat ki sevgili göreyim gözlerindeki beni.
lütfen biraz anlat beni buna çok ihtiyacım var. senin sözlerine ihtiyacım var. bir insanın sözlere ihtiyacı olması ne demek bilir misin sevgili? bilmiyorsan anlat biraz bana beni...
"Bir gün bana ne dedi biliyon mu? Unutmak kelimesi undan çıkmış. Nasıl unutmak kelimesi undan çıkmış? Bildiğimiz un mu yani hamur işi? Öyleymiş. Unutmak için un ufak etmek gerekiyormuş. Birini bütün olarak unutamazmışsın zaten, öyle pat diye unutamazmışsın. Yavaş yavaş, yavaş yavaş unuturmuşsun. Gözleri, kaşı, burnu..Öyle kulağı, sesini..Yavaş yavaş. Unuttuğun zaman da o kişi olmazmış. Hatırlamazmışsın. Sonra unuttuğunu unuturmuşsun. Ben unutmak istiyorum la!
Her gün ne zaman unutucam diye soruyorum ben kendime. Her sorduğum zaman da her şeyi yeniden hatırlıyorum ben. Daha net. Unutamıyorun ben.. "
Bu aralar biraz unutmaya meyilliyim. saatin kaç olduğunu, hangi günde olduğumuzu, gözlerinin rengini, sözlerini unutmaya çalışıyorum tam unuttum derken yeniden hatırlıyorum...
lütfen biraz anlat beni buna çok ihtiyacım var. senin sözlerine ihtiyacım var. bir insanın sözlere ihtiyacı olması ne demek bilir misin sevgili? bilmiyorsan anlat biraz bana beni...
"Bir gün bana ne dedi biliyon mu? Unutmak kelimesi undan çıkmış. Nasıl unutmak kelimesi undan çıkmış? Bildiğimiz un mu yani hamur işi? Öyleymiş. Unutmak için un ufak etmek gerekiyormuş. Birini bütün olarak unutamazmışsın zaten, öyle pat diye unutamazmışsın. Yavaş yavaş, yavaş yavaş unuturmuşsun. Gözleri, kaşı, burnu..Öyle kulağı, sesini..Yavaş yavaş. Unuttuğun zaman da o kişi olmazmış. Hatırlamazmışsın. Sonra unuttuğunu unuturmuşsun. Ben unutmak istiyorum la!
Her gün ne zaman unutucam diye soruyorum ben kendime. Her sorduğum zaman da her şeyi yeniden hatırlıyorum ben. Daha net. Unutamıyorun ben.. "
Bu aralar biraz unutmaya meyilliyim. saatin kaç olduğunu, hangi günde olduğumuzu, gözlerinin rengini, sözlerini unutmaya çalışıyorum tam unuttum derken yeniden hatırlıyorum...
ben unutmadan biraz hatırlatsana beni sana? seni bana?
haydi gel
biraz
anlat
Neşet Ertaş Haydar Haydar
8 Mart 2015 Pazar
zaman geçiyor anılarda geçer mi?
Zaman ne çabuk geçiyor? Oysa dün gibi hatırlıyorum geçen kadınlar gününde "Kadınlar günün kutlu olsun sevgili" dediğimde ben kadın mıyım aptal diyişini... Ne garip yılların üzerini bir örümcek ağı gibi örttüğü bu anıyı hala dün gibi hatırlıyor olmam... Ne gülmüştük ama
Zaman geçiyor sevgili. saçlarıma beyazlar nakşediyor. yüzümdeki izler acemi bir ressamın fırça darbeleri gibi. zaman geçiyor sevgili, sensiz.
Annem her şeyin geçeceğini öğretti de anıların nasıl geçeceğini öğretmedi. bilmem anıların nasıl geçip gittiğini. ağlayarak mı geçer anne? unutarak mı? unutmak da yok demiştin anne!? nasıl geçer peki bu anılar?
sahi "eski" sevgili, anılar nasıl geçer?
Zaman geçiyor sevgili. saçlarıma beyazlar nakşediyor. yüzümdeki izler acemi bir ressamın fırça darbeleri gibi. zaman geçiyor sevgili, sensiz.
Annem her şeyin geçeceğini öğretti de anıların nasıl geçeceğini öğretmedi. bilmem anıların nasıl geçip gittiğini. ağlayarak mı geçer anne? unutarak mı? unutmak da yok demiştin anne!? nasıl geçer peki bu anılar?
sahi "eski" sevgili, anılar nasıl geçer?
unutmak
yok
zaman
var
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)