2 Nisan 2015 Perşembe

bu sefer hüzün değil, mutluluk.

sevgili,
bu sefer ağlamak yok. hüzün yok. özlemek yok.
bu sefer hayaller ulaşmak ve sabretmek var.
bu sefer nasibi beklemek, sebât etmek var.

sonunda hayalini kurduğum arabayı aldım sevgili. ilk olarak senin yaşadığın yerlere gelemesem de o yakınlara geldim. henüz acemiyim bundan dolayı en kısa sürede geleceğim. mutluyum işte bu aralar. senin sağ koltukta oturduğunu hayal ediyorum. senin seveceğini düşündüğüm şarkıları dinliyorum. kısaca sen varmış gibi yaşıyorum. bu ara unutmadan bir ara gel de ıslatalım. hediyeni unutma, kokun eksik arabamda.

bu aralar
pek bi 
eksik kokun

28 Mart 2015 Cumartesi

doğru durak doğru otobüs peki ya sen?

Affet sevgilim...
bu satırları okurken beni affet. her harfte, her kelimede her cümlede sana dair olan tüm hatalarımdan dolayı
affet sevgilim...

bu gece rakının yanında balık olmaya gittim öyle beylik laflar edip seni unutmak veya o masaya birazcıkta olsa sen bırakıp rahatlamak için. nedense böyle düşündüysem hiç böyle olmadı. yaşça benden büyük bir müdürüm sağolsun çok iyi bir kadın. keyifli sohbeti ile seni yâd ettik. tek bi soruyla değil öyle üç beş soruda sen cevabı döküldü bak anlatayım biraz kalbin gıdıklansın... sevgiye.

onur hiç birini kaybettin mi oldu ilk soru...

cevap: sen. ardından ne zaman nasıl? sorusu geldi saydım işte tek tek.

onur peki hiç pişman oldun mu?

cevap: evet. o giderken ona bir hoşçakal bile diyemedim öyle çekip gitti işte hayatımdan, bir gün karşılaşırsak eğer hoşçakal alacağım var ondan dedim. ve çok pişmanım dedim ilk pişmanlığım unutamadığım pişmanlığım dedim. onu ellerimle kaybettim en can alıcısı da bu dedim. gittiğim her yer çift kişilik, yaptığım her şey çift kişilik sırf onu hatırlamak ve onu unutmamak için dedim. biraz duygulandılar sanırım. öyle olabilir.

ve o büyük abla böyle bir söyledi ki o ne zaman düştü gönlünüe lise zamanı dedim, kaç sene oldu dedi 4-5 sene oldu dedim. bak onur benim gönlüme 7 yaşımda düştü ilk aşkım ve 21 yıl oldu dedi. yüzündeki kırışıklıkları inceleyecek olursak yaşının bu iki saysının toplamından 2 kat olduğunu anlayabiliyorum. yani şuan o gönlünden düşmüş müdür? gönlünde değil midir? yanıtsız sorular işte sen olsaydın tartışırdık şimdi. gerçi şuan olsan neden içtin onur salağı diyip trip atardın haklıydın. belki de sen olsaydın bu muhabbet hiç edilmezdi. bilmiyorum işte kafam biraz karışık...

bu akşam rakının yanında balığın sonunda seni yâd ettik sevgili, sahi kulakların çınladı mı? peki ya kalbin?

beni anlattığın için teşekkür ederim tek bir şey kafama takıldı ben neye geç kaldım sevgili? ve hala öğrenemedin türkçe de tüm şeyler ayrı yazılır senle ben gibi. birlikte okunur ayrı yazılır... unutma.

geç kalmak demişken bi otobüsü beklediğini varsay. kaçırdın ve geç kaldın. aynı durakta aynı otobüsün geleceğini beklemek seni sevmek. tüm gideceği yeri gezse bile bilirsin o birgün gelecek. ben doğru duraktayım. doğru otobüsü bekliyorum. o otobüs bir gün gelecek sevgili gelecek...

rakımda
balık
olsan
ya?

19 Mart 2015 Perşembe

anlatsaydın birazcık daha yaşardık.

Kaç gecedir seni düşünüyorum ve sana ağlıyorum. Bir rüyayla her şey değişiyor sevgili. Tam unuttum derken yeniden hatırlıyorum. Belki senin adının geçtiği bir kitabı okuduğum ve bazı şeyleri sende hissettiğim içindir. "Elif gibi sevmek" demiş bir abi. ben de sevmiştim ya seni?

Sana yazmak için vakit bulmaya çalışıyorum ama bir türlü bulamıyorum. Bu gece hıçkıra hıçkıra ağlarken kendimi yazının başında buldum yazdıkça ağladım, ağladıkça yazdım. tek bi soru kaldı. ey sevgili senden tek bir şey istedim beni bana anlatsana dedim. neden anlatmadın? yoksa anlatacak bir şeyin mi yoktu? Hiç mi aklına gelmedim. gözlerimi de mi unuttun? hani senin aklıma düştüğünde dünyaya bir damla bahşettiğim yeri?

ey sevgili neden beni bana anlatmadın? anlatsaydın oysa birazcık daha yaşayacaktım.

şimdi
ağlayıp
gitme 
vakti

13 Mart 2015 Cuma

sen ve ben yani biraz anlatsana lütfen.

anlatsana biraz senin gözünden beni. cümleler kur mesela içinde sadece sen ben olan. başka kimseye gerek yok sen ve ben olsak yeterli. biz demiyorum bak sevgili sen ve ben. biliyorum artık biz değiliz. kelimelerini bir ok gibi kullan hepsi delip geçsin kalbimi öyle bi anlat ki sevgili göreyim gözlerindeki beni.

lütfen biraz anlat beni buna çok ihtiyacım var. senin sözlerine ihtiyacım var. bir insanın sözlere ihtiyacı olması ne demek bilir misin sevgili? bilmiyorsan anlat biraz bana beni...

"Bir gün bana ne dedi biliyon mu? Unutmak kelimesi undan çıkmış. Nasıl unutmak kelimesi undan çıkmış? Bildiğimiz un mu yani hamur işi? Öyleymiş. Unutmak için un ufak etmek gerekiyormuş. Birini bütün olarak unutamazmışsın zaten, öyle pat diye unutamazmışsın. Yavaş yavaş, yavaş yavaş unuturmuşsun. Gözleri, kaşı, burnu..Öyle kulağı, sesini..Yavaş yavaş. Unuttuğun zaman da o kişi olmazmış. Hatırlamazmışsın. Sonra unuttuğunu unuturmuşsun. Ben unutmak istiyorum la!

Her gün ne zaman unutucam diye soruyorum ben kendime. Her sorduğum zaman da her şeyi yeniden hatırlıyorum ben. Daha net. Unutamıyorun ben.. "

Bu aralar biraz unutmaya meyilliyim. saatin kaç olduğunu, hangi günde olduğumuzu, gözlerinin rengini, sözlerini unutmaya çalışıyorum tam unuttum derken yeniden hatırlıyorum...

ben unutmadan biraz hatırlatsana beni sana? seni bana?

haydi gel
biraz
anlat

Neşet Ertaş Haydar Haydar

8 Mart 2015 Pazar

zaman geçiyor anılarda geçer mi?

Zaman ne çabuk geçiyor? Oysa dün gibi hatırlıyorum geçen kadınlar gününde "Kadınlar günün kutlu olsun sevgili" dediğimde ben kadın mıyım aptal diyişini... Ne garip yılların üzerini bir örümcek ağı gibi örttüğü bu anıyı hala dün gibi hatırlıyor olmam... Ne gülmüştük ama

Zaman geçiyor sevgili. saçlarıma beyazlar nakşediyor. yüzümdeki izler acemi bir ressamın fırça darbeleri gibi. zaman geçiyor sevgili, sensiz.

Annem her şeyin geçeceğini öğretti de anıların nasıl geçeceğini öğretmedi. bilmem anıların nasıl geçip gittiğini. ağlayarak mı geçer anne? unutarak mı? unutmak da yok demiştin anne!? nasıl geçer peki bu anılar?

sahi "eski" sevgili, anılar nasıl geçer?

unutmak
yok
zaman
var

19 Şubat 2015 Perşembe

iyiyim ben.

iyiyim ben hiçbir şeyim yok. bu aralar iyiyimleri yamadım dilime. evet hiçbir şeyim yok. o kadar yok ki kendim bile var mıyım onu bile bilmiyorum. ne bir arkadaş, ne bir dost, ne bir sevgili... birtek annem var bir de sana olan aşkım. onlarla yetinmeye çalışıyorum onlarla geceyi gündüze vuruyorum. hiçbir şeyim yok benim. güzel sözlerim yok mesela sana söyleyecek, uğrunda yazdığım şiirlerim yok. olsaydı okur gelirdin bilirim. hiçbir şeyim yok göz yaşlarım var hiçbir şeye inat. en çok onları kullanıyorum onlarla bir şeyler yapmaya çalışıyorum olmuyor kimi zaman donuyorlar kimi zaman buhar olup gidiyorlar. kim bilir belki döktüğüm bi göz yaşı doğa olayına karışıp yanağına değmiştir sevgili? olamaz mı? olabilir. hayır hayır kendini kandırıyorsun onur! olmaz böyle bir şey imkanı yok azıcık fizik azıcık coğrafi bilgisi olan insan bunun olmayacağını bilir. olsun belki bir gün değer diye her sen düşüşünde kalbime ağlayacağım belki yanağına bir buse kondurur gözyaşım...

iyiyim ben, hiçbir şeyim yok.

14 Şubat 2015 Cumartesi

bizimkisi de büyük müdür?

yine bir şarkı ile başlıyorum senden ayrı kaldığım bir güne. bugünün anlam ve önemine biraz yakışır türden bir şey... "Ferda Anıl Yarkın - Sonuna Kadar" mutlaka dinle olur mu? dinlersen bu günün anlam ve önemi için verilmiş olan bir hediyeyi kabul etmiş olursun. cümleler sanki benim için yazılmış. aylar geçsede yıllar geçsede bir ömür böyle bitsede ben seni unutamam.. diyor ne güzel diyor. ulan şimdi ilaçlarımı içmesem bi büyük açardım yokluğuna neyseki ilacımı yeni içtim.

gece bitmek bilmiyor sevgili akrep ile yelkovan başka bir sevişiyor bu gece. gece uzadıkça yokluğunda ilmik döşermişim gibi sigaraları bir bir yakıyorum anneden gizli... ve şarkılarda değişiyor oradan "Taner - Hiç Affetmedim Kendimi" diyor sanki benmişcesine.

gece bitiyor sevgili, akrep ile yelkovan yorgun. göz kapaklarım kapanıyor zaten sigaramda bitti. son dalı gittiğin o güne benzeiyorum bi' onu yakmıyorum işte bir tek onu. senden sonra son sigaralarımı hiç yakmam saklarım. çünkü sonları sevmem bilirsin. hiçbir şeyin sonu olmasın felsefesi ile gidiyorum anlayacağın biraz beylik bir şey ama senden sonra hiçbir şeyin sonu olmasın istiyorum son olacaksa da hiç olmasın. aslında farklı bir bakış açısından bakarsan ilkler bile sondur.

gece bitti sevgili, akrep ile yelkovan durdu... oradan "Seden Gürel - Devlerin Aşkı" büyük oluyor diyor. sahi, devlerin aşkı büyük olur da peki ya bizimkisi?

kutlu olsun
sonum

12 Şubat 2015 Perşembe

cevapsız sorularım var benim.

Bugün yine baktım resimlerine... bir şarkı seni hatırlatıyor ya işte o zaman uyuz oluyorum tüm hatırlatan organlarıma. içimdeki ne kadar sen varsa kalbimden beynime doğru götürüyorlar biranda olmuş her yanım sen... hatırlar mısın sevgili? "Mert Taştoka - Bugün Yine" bu şarkıyı sana göndermiştim. rastgele geldi aklıma nereden nasıl olduğu bilinmez. aklımda yine sen... ansızın geliyor muyum aklına? gülüp geçiyor musun yoksa çakılı kalıyor musun orada?

bu aralar yalnızlığımdan mıdır nedir çok aklımdasın. gerçi yalnız olmasam bile aklımda, kalbimde ve tüm bedenimdesin. sen benim hastalığım gibisin. her zaman yanımda taşıdığım bir türlü tanısı konulmayan ilaç kullansam bile geçmeyen bir hastalık. senli yaşamayı öğrenmeli miyim? yoksa ölüp gitmeli miyim? söylesene sevgili hangisi?

bazen düşünüyorum ne çok soru soruyorum diye. her yazımda bir soru iletiyorum kalbine... ne hikmetse kalbindeki o kalkandan geçemiyor bu sorular. hepsi yanıtsız hepsi cevapsız. doğmamış çocuklar gibi sorularım hiçbiri doğmadan bi' anlam ifade etmiyor. doğmamış çocuklar mı olsun etrafımızda? ayıp.

ben seni bugünde çok özledim ve sevdim. şu şarkıyı mutlaka dinle olur mu eğer görürsen denk gelirse...

Yaşar İpek - Sus (Feat Aslı Güngör) dinle olur mu gökyüzüne bakarak...

dinle
sus
cevapla

10 Şubat 2015 Salı

gizler, götürür ama yok edemez.

Ben seni çok sevdim... ben seni çok sevdim... diyor cem adrian arkadan gökyüzünden dökülüyor beyazlar. gözyaşlarıma karışmıyor bu beyazlar yağmur gibi değil sanki bir şeylerin üstünü örtmeye çalışıyorlar. yağmur akıp götürür bu olduğu yerde bırakıyor... gerçi her ikisi de bir nevi götürmüş ve gizlemiş oluyor. kar kapatar, yağmur götürürek. hangi yağmur sana olan sevgimi götürecek? hangi kar sana olan sevgimi gizleyecek?

biliyorum hangi mevsim gelse içimdeki seni bitiremeyecek. öyle bir şey ki seni sevmek tüm harfleri küçük yazıp sadece Aşk'ı büyütmek gibi bir şey. ben hep küçük konuşurum sevgili sen gelsen büyürüm, güçlenirim. ama gelmezsin bilirim. kendimi kandırıyorum işte biten bir şey için defalarca belki bir ümit olabilir düşüncesiyle. hatta ben büyüyünce senin geleceğine o kadar inandırmışım ki kendimi büyüdüğümün farkında değilim... kötü haberler tez duyulur ya ben o haberi ne zaman duyacağım? "o evlendi..." bu haberi verebilecek hiçbi ortak noktamız yok ama bilirim ben gökyüzü her zamankinden farklı güler. ağlar belki bilirsin. işte o zaman bi' büyük açarım sevgili. giderim bu şehirden kaçarım senli izler bırakmadığım bi' noktada kendimi bulurum...

biliyorum hiçbir şey bilmediğimi. biliyorum senin bir daha gelmeyeceğini. biliyorum olmayacak duaya amin dediğimi. biliyorum ben senin hiç  olmadığını.

bu aralar pek bi' karamsarım. pek bi' ümitsiz. pek bi' yalnız...

hayatıma bir sen girse keşke, filmlerdeki gibi olsa hani izlediğimiz bi klip vardı ya eski sevgilisi ile internetten konuşup daha sonra buluşuyordular. adını unuttum klibin ama hatırlarsın iki üç tane devamını çekilmişti... keşke, öyle olsa be sevgili. mutlu olur muyduk? olurduk elbet. aşık olabilir miydik? olamaz mı? olabilir... neyse bunlar ütopya. ben gidip kendi dünyama döneyim. hoşçakal sevdiğim kadın.

hala acıyor
kalbim
sevgim
hala seviyor

6 Şubat 2015 Cuma

özlemiş mi seni?

her okuduğum kitap senle başlıyor senle bitiyor. içinde mutlaka sana, bana ve bize dair bir şeyler buluyorum. bazen o kadar kaptırıyorum ki kendimi 1 günde kitabı bitirdiğim oluyor öyle sürükleyici anlatıyor ki yazar seni sanki hayalin o kitaptan çıkıp yanımda olacakmış zannediyorum. seni anlatmasa bile sensin o. öyle bir betimliyor ki hayalindeki kişiyi sensin o.

ne güzel demiş yazar "hangi mesafe bir aşkı bitirebilir ki!" söylesene hangi mesafe veya bir ayrılık aşkı bitirebilir ki? aşk hiç bitmez sevgili bitecekse o aşk olmaz. bazı insanlar hep aşk ile sevgiyi birbirine karıştırıyor!? evlilik aşkı öldürür gibi beylik laflar konuşuyorlar aşk hiç bitmez sevgili aşk bi insanın kalbindeki en gizli en kuytu köşe o köşeye gelmesini bilene... sen o köşede krallığını ilan edeceksin neredeyse...

ve yine demiş yazar... "hani bazı şeyler sürüncemede kalır ya, varlığı ya da yokluğu belli olmaz. İşte bizim hikayemiz tam da böyleydi. Ne bir ilişkiye başlayabiliyorduk ne de tamamen kopabiliyorduk..."
tamam tamam burası bizi anlatmıyor belki ama ne de tamamen kopabiliyorduk kısmı bizi anlatıyor biliyorum artık seninle ne bir ilişkimiz olabilir ne de başka bir şeyimiz. aynı şehirde yaşayan birbirine düşman edasıyla birbirinden kopamayan iki insanız artık. ne sen gelebilirsin, ne ben... aslında biliyor musun tüm her şeyi bitirip gelsen inan bu beylik laflarımı bırakıp bi kenara senin olurdum sonsuzadek. hiçbir şey umrumda olmazdı. aslında kendimi kandırıyorum biliyor musun? sen gelsen yine tüm bayraklarımı indiririm ben.

senle aramızda hep üç harfli şeyler oldu. sev-dik, aşk-olduk, git-tik, kal-madık ve gel-medik... ilk ikisi çok güzelde sonları acıtıyor be.

sana dair hayalimdeki üç harfleri sayayım mı? sev,aşk,gel,sev,sev,doğ,kız... anlamsız geliyor bazen bu üç harfler istanbulda kışın ortasında güneş açması gibi. oysa sen varken her şey pek bi anlamlıydı. sen yokken anlamsız.

geçen oturdum düşünüyorum keşke tokan olabilsem veyahut en sevdiğin incecik bileğinden hiç çıkartmayacağın bilekliğin. bi insan neden insanlığı bırakıp cansız bi varlık olmak ister ki? hangi kaçık? ben insan olmayacak kadar seni çok seviyorum ey sevgili biliyorum kulağa biraz garip gelebilir cümlenin yapısından dolayı. ben benliğimden vazgeçecek kadar sevdim, hep seni.

yine çenem düştü neyse ben susayım gökyüzü konuşsun yağmur yağsın...

sev
gel
doğ