iyiyim ben hiçbir şeyim yok. bu aralar iyiyimleri yamadım dilime. evet hiçbir şeyim yok. o kadar yok ki kendim bile var mıyım onu bile bilmiyorum. ne bir arkadaş, ne bir dost, ne bir sevgili... birtek annem var bir de sana olan aşkım. onlarla yetinmeye çalışıyorum onlarla geceyi gündüze vuruyorum. hiçbir şeyim yok benim. güzel sözlerim yok mesela sana söyleyecek, uğrunda yazdığım şiirlerim yok. olsaydı okur gelirdin bilirim. hiçbir şeyim yok göz yaşlarım var hiçbir şeye inat. en çok onları kullanıyorum onlarla bir şeyler yapmaya çalışıyorum olmuyor kimi zaman donuyorlar kimi zaman buhar olup gidiyorlar. kim bilir belki döktüğüm bi göz yaşı doğa olayına karışıp yanağına değmiştir sevgili? olamaz mı? olabilir. hayır hayır kendini kandırıyorsun onur! olmaz böyle bir şey imkanı yok azıcık fizik azıcık coğrafi bilgisi olan insan bunun olmayacağını bilir. olsun belki bir gün değer diye her sen düşüşünde kalbime ağlayacağım belki yanağına bir buse kondurur gözyaşım...
iyiyim ben, hiçbir şeyim yok.
EOŞU || Elif'im noktalandı... 01.11.11 /// ** /// Elveda Ömrüm 16.11.2011 Ve şunu asla unutma.Seni hep sevdim, seviyorum s'onsuzum.
19 Şubat 2015 Perşembe
14 Şubat 2015 Cumartesi
bizimkisi de büyük müdür?
yine bir şarkı ile başlıyorum senden ayrı kaldığım bir güne. bugünün anlam ve önemine biraz yakışır türden bir şey... "Ferda Anıl Yarkın - Sonuna Kadar" mutlaka dinle olur mu? dinlersen bu günün anlam ve önemi için verilmiş olan bir hediyeyi kabul etmiş olursun. cümleler sanki benim için yazılmış. aylar geçsede yıllar geçsede bir ömür böyle bitsede ben seni unutamam.. diyor ne güzel diyor. ulan şimdi ilaçlarımı içmesem bi büyük açardım yokluğuna neyseki ilacımı yeni içtim.
gece bitmek bilmiyor sevgili akrep ile yelkovan başka bir sevişiyor bu gece. gece uzadıkça yokluğunda ilmik döşermişim gibi sigaraları bir bir yakıyorum anneden gizli... ve şarkılarda değişiyor oradan "Taner - Hiç Affetmedim Kendimi" diyor sanki benmişcesine.
gece bitiyor sevgili, akrep ile yelkovan yorgun. göz kapaklarım kapanıyor zaten sigaramda bitti. son dalı gittiğin o güne benzeiyorum bi' onu yakmıyorum işte bir tek onu. senden sonra son sigaralarımı hiç yakmam saklarım. çünkü sonları sevmem bilirsin. hiçbir şeyin sonu olmasın felsefesi ile gidiyorum anlayacağın biraz beylik bir şey ama senden sonra hiçbir şeyin sonu olmasın istiyorum son olacaksa da hiç olmasın. aslında farklı bir bakış açısından bakarsan ilkler bile sondur.
gece bitti sevgili, akrep ile yelkovan durdu... oradan "Seden Gürel - Devlerin Aşkı" büyük oluyor diyor. sahi, devlerin aşkı büyük olur da peki ya bizimkisi?
gece bitmek bilmiyor sevgili akrep ile yelkovan başka bir sevişiyor bu gece. gece uzadıkça yokluğunda ilmik döşermişim gibi sigaraları bir bir yakıyorum anneden gizli... ve şarkılarda değişiyor oradan "Taner - Hiç Affetmedim Kendimi" diyor sanki benmişcesine.
gece bitiyor sevgili, akrep ile yelkovan yorgun. göz kapaklarım kapanıyor zaten sigaramda bitti. son dalı gittiğin o güne benzeiyorum bi' onu yakmıyorum işte bir tek onu. senden sonra son sigaralarımı hiç yakmam saklarım. çünkü sonları sevmem bilirsin. hiçbir şeyin sonu olmasın felsefesi ile gidiyorum anlayacağın biraz beylik bir şey ama senden sonra hiçbir şeyin sonu olmasın istiyorum son olacaksa da hiç olmasın. aslında farklı bir bakış açısından bakarsan ilkler bile sondur.
gece bitti sevgili, akrep ile yelkovan durdu... oradan "Seden Gürel - Devlerin Aşkı" büyük oluyor diyor. sahi, devlerin aşkı büyük olur da peki ya bizimkisi?
kutlu olsun
sonum
12 Şubat 2015 Perşembe
cevapsız sorularım var benim.
Bugün yine baktım resimlerine... bir şarkı seni hatırlatıyor ya işte o zaman uyuz oluyorum tüm hatırlatan organlarıma. içimdeki ne kadar sen varsa kalbimden beynime doğru götürüyorlar biranda olmuş her yanım sen... hatırlar mısın sevgili? "Mert Taştoka - Bugün Yine" bu şarkıyı sana göndermiştim. rastgele geldi aklıma nereden nasıl olduğu bilinmez. aklımda yine sen... ansızın geliyor muyum aklına? gülüp geçiyor musun yoksa çakılı kalıyor musun orada?
bu aralar yalnızlığımdan mıdır nedir çok aklımdasın. gerçi yalnız olmasam bile aklımda, kalbimde ve tüm bedenimdesin. sen benim hastalığım gibisin. her zaman yanımda taşıdığım bir türlü tanısı konulmayan ilaç kullansam bile geçmeyen bir hastalık. senli yaşamayı öğrenmeli miyim? yoksa ölüp gitmeli miyim? söylesene sevgili hangisi?
bazen düşünüyorum ne çok soru soruyorum diye. her yazımda bir soru iletiyorum kalbine... ne hikmetse kalbindeki o kalkandan geçemiyor bu sorular. hepsi yanıtsız hepsi cevapsız. doğmamış çocuklar gibi sorularım hiçbiri doğmadan bi' anlam ifade etmiyor. doğmamış çocuklar mı olsun etrafımızda? ayıp.
ben seni bugünde çok özledim ve sevdim. şu şarkıyı mutlaka dinle olur mu eğer görürsen denk gelirse...
Yaşar İpek - Sus (Feat Aslı Güngör) dinle olur mu gökyüzüne bakarak...
bu aralar yalnızlığımdan mıdır nedir çok aklımdasın. gerçi yalnız olmasam bile aklımda, kalbimde ve tüm bedenimdesin. sen benim hastalığım gibisin. her zaman yanımda taşıdığım bir türlü tanısı konulmayan ilaç kullansam bile geçmeyen bir hastalık. senli yaşamayı öğrenmeli miyim? yoksa ölüp gitmeli miyim? söylesene sevgili hangisi?
bazen düşünüyorum ne çok soru soruyorum diye. her yazımda bir soru iletiyorum kalbine... ne hikmetse kalbindeki o kalkandan geçemiyor bu sorular. hepsi yanıtsız hepsi cevapsız. doğmamış çocuklar gibi sorularım hiçbiri doğmadan bi' anlam ifade etmiyor. doğmamış çocuklar mı olsun etrafımızda? ayıp.
ben seni bugünde çok özledim ve sevdim. şu şarkıyı mutlaka dinle olur mu eğer görürsen denk gelirse...
Yaşar İpek - Sus (Feat Aslı Güngör) dinle olur mu gökyüzüne bakarak...
dinle
sus
cevapla
10 Şubat 2015 Salı
gizler, götürür ama yok edemez.
Ben seni çok sevdim... ben seni çok sevdim... diyor cem adrian arkadan gökyüzünden dökülüyor beyazlar. gözyaşlarıma karışmıyor bu beyazlar yağmur gibi değil sanki bir şeylerin üstünü örtmeye çalışıyorlar. yağmur akıp götürür bu olduğu yerde bırakıyor... gerçi her ikisi de bir nevi götürmüş ve gizlemiş oluyor. kar kapatar, yağmur götürürek. hangi yağmur sana olan sevgimi götürecek? hangi kar sana olan sevgimi gizleyecek?
biliyorum hangi mevsim gelse içimdeki seni bitiremeyecek. öyle bir şey ki seni sevmek tüm harfleri küçük yazıp sadece Aşk'ı büyütmek gibi bir şey. ben hep küçük konuşurum sevgili sen gelsen büyürüm, güçlenirim. ama gelmezsin bilirim. kendimi kandırıyorum işte biten bir şey için defalarca belki bir ümit olabilir düşüncesiyle. hatta ben büyüyünce senin geleceğine o kadar inandırmışım ki kendimi büyüdüğümün farkında değilim... kötü haberler tez duyulur ya ben o haberi ne zaman duyacağım? "o evlendi..." bu haberi verebilecek hiçbi ortak noktamız yok ama bilirim ben gökyüzü her zamankinden farklı güler. ağlar belki bilirsin. işte o zaman bi' büyük açarım sevgili. giderim bu şehirden kaçarım senli izler bırakmadığım bi' noktada kendimi bulurum...
biliyorum hiçbir şey bilmediğimi. biliyorum senin bir daha gelmeyeceğini. biliyorum olmayacak duaya amin dediğimi. biliyorum ben senin hiç olmadığını.
bu aralar pek bi' karamsarım. pek bi' ümitsiz. pek bi' yalnız...
hayatıma bir sen girse keşke, filmlerdeki gibi olsa hani izlediğimiz bi klip vardı ya eski sevgilisi ile internetten konuşup daha sonra buluşuyordular. adını unuttum klibin ama hatırlarsın iki üç tane devamını çekilmişti... keşke, öyle olsa be sevgili. mutlu olur muyduk? olurduk elbet. aşık olabilir miydik? olamaz mı? olabilir... neyse bunlar ütopya. ben gidip kendi dünyama döneyim. hoşçakal sevdiğim kadın.
biliyorum hangi mevsim gelse içimdeki seni bitiremeyecek. öyle bir şey ki seni sevmek tüm harfleri küçük yazıp sadece Aşk'ı büyütmek gibi bir şey. ben hep küçük konuşurum sevgili sen gelsen büyürüm, güçlenirim. ama gelmezsin bilirim. kendimi kandırıyorum işte biten bir şey için defalarca belki bir ümit olabilir düşüncesiyle. hatta ben büyüyünce senin geleceğine o kadar inandırmışım ki kendimi büyüdüğümün farkında değilim... kötü haberler tez duyulur ya ben o haberi ne zaman duyacağım? "o evlendi..." bu haberi verebilecek hiçbi ortak noktamız yok ama bilirim ben gökyüzü her zamankinden farklı güler. ağlar belki bilirsin. işte o zaman bi' büyük açarım sevgili. giderim bu şehirden kaçarım senli izler bırakmadığım bi' noktada kendimi bulurum...
biliyorum hiçbir şey bilmediğimi. biliyorum senin bir daha gelmeyeceğini. biliyorum olmayacak duaya amin dediğimi. biliyorum ben senin hiç olmadığını.
bu aralar pek bi' karamsarım. pek bi' ümitsiz. pek bi' yalnız...
hayatıma bir sen girse keşke, filmlerdeki gibi olsa hani izlediğimiz bi klip vardı ya eski sevgilisi ile internetten konuşup daha sonra buluşuyordular. adını unuttum klibin ama hatırlarsın iki üç tane devamını çekilmişti... keşke, öyle olsa be sevgili. mutlu olur muyduk? olurduk elbet. aşık olabilir miydik? olamaz mı? olabilir... neyse bunlar ütopya. ben gidip kendi dünyama döneyim. hoşçakal sevdiğim kadın.
hala acıyor
kalbim
sevgim
hala seviyor
6 Şubat 2015 Cuma
özlemiş mi seni?
her okuduğum kitap senle başlıyor senle bitiyor. içinde mutlaka sana, bana ve bize dair bir şeyler buluyorum. bazen o kadar kaptırıyorum ki kendimi 1 günde kitabı bitirdiğim oluyor öyle sürükleyici anlatıyor ki yazar seni sanki hayalin o kitaptan çıkıp yanımda olacakmış zannediyorum. seni anlatmasa bile sensin o. öyle bir betimliyor ki hayalindeki kişiyi sensin o.
ne güzel demiş yazar "hangi mesafe bir aşkı bitirebilir ki!" söylesene hangi mesafe veya bir ayrılık aşkı bitirebilir ki? aşk hiç bitmez sevgili bitecekse o aşk olmaz. bazı insanlar hep aşk ile sevgiyi birbirine karıştırıyor!? evlilik aşkı öldürür gibi beylik laflar konuşuyorlar aşk hiç bitmez sevgili aşk bi insanın kalbindeki en gizli en kuytu köşe o köşeye gelmesini bilene... sen o köşede krallığını ilan edeceksin neredeyse...
ve yine demiş yazar... "hani bazı şeyler sürüncemede kalır ya, varlığı ya da yokluğu belli olmaz. İşte bizim hikayemiz tam da böyleydi. Ne bir ilişkiye başlayabiliyorduk ne de tamamen kopabiliyorduk..."
tamam tamam burası bizi anlatmıyor belki ama ne de tamamen kopabiliyorduk kısmı bizi anlatıyor biliyorum artık seninle ne bir ilişkimiz olabilir ne de başka bir şeyimiz. aynı şehirde yaşayan birbirine düşman edasıyla birbirinden kopamayan iki insanız artık. ne sen gelebilirsin, ne ben... aslında biliyor musun tüm her şeyi bitirip gelsen inan bu beylik laflarımı bırakıp bi kenara senin olurdum sonsuzadek. hiçbir şey umrumda olmazdı. aslında kendimi kandırıyorum biliyor musun? sen gelsen yine tüm bayraklarımı indiririm ben.
senle aramızda hep üç harfli şeyler oldu. sev-dik, aşk-olduk, git-tik, kal-madık ve gel-medik... ilk ikisi çok güzelde sonları acıtıyor be.
sana dair hayalimdeki üç harfleri sayayım mı? sev,aşk,gel,sev,sev,doğ,kız... anlamsız geliyor bazen bu üç harfler istanbulda kışın ortasında güneş açması gibi. oysa sen varken her şey pek bi anlamlıydı. sen yokken anlamsız.
geçen oturdum düşünüyorum keşke tokan olabilsem veyahut en sevdiğin incecik bileğinden hiç çıkartmayacağın bilekliğin. bi insan neden insanlığı bırakıp cansız bi varlık olmak ister ki? hangi kaçık? ben insan olmayacak kadar seni çok seviyorum ey sevgili biliyorum kulağa biraz garip gelebilir cümlenin yapısından dolayı. ben benliğimden vazgeçecek kadar sevdim, hep seni.
yine çenem düştü neyse ben susayım gökyüzü konuşsun yağmur yağsın...
ne güzel demiş yazar "hangi mesafe bir aşkı bitirebilir ki!" söylesene hangi mesafe veya bir ayrılık aşkı bitirebilir ki? aşk hiç bitmez sevgili bitecekse o aşk olmaz. bazı insanlar hep aşk ile sevgiyi birbirine karıştırıyor!? evlilik aşkı öldürür gibi beylik laflar konuşuyorlar aşk hiç bitmez sevgili aşk bi insanın kalbindeki en gizli en kuytu köşe o köşeye gelmesini bilene... sen o köşede krallığını ilan edeceksin neredeyse...
ve yine demiş yazar... "hani bazı şeyler sürüncemede kalır ya, varlığı ya da yokluğu belli olmaz. İşte bizim hikayemiz tam da böyleydi. Ne bir ilişkiye başlayabiliyorduk ne de tamamen kopabiliyorduk..."
tamam tamam burası bizi anlatmıyor belki ama ne de tamamen kopabiliyorduk kısmı bizi anlatıyor biliyorum artık seninle ne bir ilişkimiz olabilir ne de başka bir şeyimiz. aynı şehirde yaşayan birbirine düşman edasıyla birbirinden kopamayan iki insanız artık. ne sen gelebilirsin, ne ben... aslında biliyor musun tüm her şeyi bitirip gelsen inan bu beylik laflarımı bırakıp bi kenara senin olurdum sonsuzadek. hiçbir şey umrumda olmazdı. aslında kendimi kandırıyorum biliyor musun? sen gelsen yine tüm bayraklarımı indiririm ben.
senle aramızda hep üç harfli şeyler oldu. sev-dik, aşk-olduk, git-tik, kal-madık ve gel-medik... ilk ikisi çok güzelde sonları acıtıyor be.
sana dair hayalimdeki üç harfleri sayayım mı? sev,aşk,gel,sev,sev,doğ,kız... anlamsız geliyor bazen bu üç harfler istanbulda kışın ortasında güneş açması gibi. oysa sen varken her şey pek bi anlamlıydı. sen yokken anlamsız.
geçen oturdum düşünüyorum keşke tokan olabilsem veyahut en sevdiğin incecik bileğinden hiç çıkartmayacağın bilekliğin. bi insan neden insanlığı bırakıp cansız bi varlık olmak ister ki? hangi kaçık? ben insan olmayacak kadar seni çok seviyorum ey sevgili biliyorum kulağa biraz garip gelebilir cümlenin yapısından dolayı. ben benliğimden vazgeçecek kadar sevdim, hep seni.
yine çenem düştü neyse ben susayım gökyüzü konuşsun yağmur yağsın...
sev
gel
doğ
28 Ocak 2015 Çarşamba
gel ne olursan ol gel demek yetmez bazen...
Galata gibi yapayalnız oluveriyoruz bazen onun gibi dayanıklı mıyız? onun kadar güçlü müyüz? Bilmem... Ben zaten hiç bir şeyi bilmiyorum bu aralar bildiğim tek şey Galata'nın Kız Kulesi'ne aşkı... Hafızam beni yanıltmıyorsa İstanbul'u istanbul yapan Galata'nın Kız Kulesine aşkı imiş birbirlerini görmeden birbirlerine kavuşamadan sevmekmiş onları onalrın ki asıl aşk, onların ki kavuşamamak... Ne galata kız kulesine gidebiliyormuş, ne kız kulesi galataya...
Bu aralar pek bi özler oldum seni, sesini, gülüşünü ve ellerini... seni sen yapan sözlerini, tatlı dilini, güzel ahlakını kısacası sana dair ne varsa özledim işte. bir gözyaşı damlasıydı özlemim giderek artıyordu. hıçkırıklı ağlamalarımdı özlemim... benden giden her şey işte özlemim... sen özlemini paylaşmasam olurdum galata vesselam...
gözlerinde bulduğun cenneti kimselerde bulamıyorum gel cennetim ol. şiirlerimde pek süssüz oldu gel kafiyem ol. annemin de canı sıkılır oldu bu aralar gel cancağızı, gelini, yoldaşı ol...
Bu aralar pek bi özler oldum seni, sesini, gülüşünü ve ellerini... seni sen yapan sözlerini, tatlı dilini, güzel ahlakını kısacası sana dair ne varsa özledim işte. bir gözyaşı damlasıydı özlemim giderek artıyordu. hıçkırıklı ağlamalarımdı özlemim... benden giden her şey işte özlemim... sen özlemini paylaşmasam olurdum galata vesselam...
gözlerinde bulduğun cenneti kimselerde bulamıyorum gel cennetim ol. şiirlerimde pek süssüz oldu gel kafiyem ol. annemin de canı sıkılır oldu bu aralar gel cancağızı, gelini, yoldaşı ol...
sen
kız kulesi
ben
hiç
20 Ocak 2015 Salı
kalbim biliyor aklım bilmiyor
Yazı çağırmadığı sürece gelmem demiştim ey güzel aşk. yazı çağırdı, kalp çağırdı kalem döktü her şeyimi neyim varsa sana dair. Şimdi neyden başlayayım ilk önce? seni özlediğimden mi? yaşadığın güldüğün yerlerden geçmem mi? Özlemlerimi hep söyledim bu sefer farklılık olsun...
Yakın bir zaman içinde senin okuduğun okula gittim bir eğitimde eğitimen olarak. Sırf sen orada olacaksın diye belki bir ümit görürüm diye oralara sabahın en erken saatinde geldim. seni görmek istemek güzel bir his. belki yürüdüğün kaldırımda ayak izlerimiz buluşmuştur. belki aynı simitciye yol tarifi sormuşturuz. belki her sabah orada dilenen dilenciye gönlümüzden ne koparsa onu bahşetmiştiriz. kim bilir di mi sevgili? yokluğunda bunlar öyle bir ümit ve hayal ki anlatmam Allah'ın varlığını ateist birine inandırmak gibi bir şey.
göremedim geçtiğin yerlerde seni aradım ama göremedim. görsem belki yanına gelir miydim onu bile bilmiyorum. sahi seni yıllar sonra ilk kez görsem ne yaparım? sarılır mıyım? konuşabilir miyim? belki de öylece bakıp geçeriz... son bir kez görmek isterdim seni idam edilecek mahkum arzusuyla, son bir kez senini duymak isterim son kez kuşların sesini duyacakmışcasına...
sesini özledim bu günlerde zaten arada bir rüyama giriyorsun. mutlu bitiyor rüyalarımız bazen, bazen ise kötü... kötü bitse bile sırf rüyamda olduğun için o günüm güzel geçiyor. bunu bilmeden yaşıyorsun sevgili.
şimdi neredesin? mutlu musun? gülüyor musun? özlüyor musun? aklımda binlerce soru var sana ve olmayan bize dair. hiçbirinin cevabı yok sanırsın başka dilde konuşuyoruz... ben kalp? sen akıl...
aklına söyle sevgili
ben seni çok sevdim
ben seni çok özledim
Yakın bir zaman içinde senin okuduğun okula gittim bir eğitimde eğitimen olarak. Sırf sen orada olacaksın diye belki bir ümit görürüm diye oralara sabahın en erken saatinde geldim. seni görmek istemek güzel bir his. belki yürüdüğün kaldırımda ayak izlerimiz buluşmuştur. belki aynı simitciye yol tarifi sormuşturuz. belki her sabah orada dilenen dilenciye gönlümüzden ne koparsa onu bahşetmiştiriz. kim bilir di mi sevgili? yokluğunda bunlar öyle bir ümit ve hayal ki anlatmam Allah'ın varlığını ateist birine inandırmak gibi bir şey.
göremedim geçtiğin yerlerde seni aradım ama göremedim. görsem belki yanına gelir miydim onu bile bilmiyorum. sahi seni yıllar sonra ilk kez görsem ne yaparım? sarılır mıyım? konuşabilir miyim? belki de öylece bakıp geçeriz... son bir kez görmek isterdim seni idam edilecek mahkum arzusuyla, son bir kez senini duymak isterim son kez kuşların sesini duyacakmışcasına...
sesini özledim bu günlerde zaten arada bir rüyama giriyorsun. mutlu bitiyor rüyalarımız bazen, bazen ise kötü... kötü bitse bile sırf rüyamda olduğun için o günüm güzel geçiyor. bunu bilmeden yaşıyorsun sevgili.
şimdi neredesin? mutlu musun? gülüyor musun? özlüyor musun? aklımda binlerce soru var sana ve olmayan bize dair. hiçbirinin cevabı yok sanırsın başka dilde konuşuyoruz... ben kalp? sen akıl...
aklına söyle sevgili
ben seni çok sevdim
ben seni çok özledim
ve ben
özlüyorum
seviyorum
aklına söyle
sevgili
30 Aralık 2014 Salı
bahanemiz mi olmalı cesaretimiz mi?
Unutmak mı? vazgeçmek mi?
bir arkadaşım araya mesafeler konuşmamazlıklar girince sevgi azalır demişti... haklı mı sence?
bence değil çünkü insan sevgisini azaltmak için bir bahane arkasına saklanır cesareti olmayanın tek çaresi bahanedir. biz de sevgimizi azalmak için "mesafe, konuşmama" gibi şeylerin arkasına saklanırız.
benim bahanem yok sevgili.
unutmadım,
vazgeçmedim,
seviyorum.
bu aralar güzel şeyler olacak gibi bir tane grup şirket ile anlaştık onların işlerini yapacağım ek iş olarak. bir yandan okul bir yandan kolej devam ediyor çalışıyorum güzel ve yoğunluk var. ve sanırım bu hızla gidersem hayalini kurduğun arabayı alabileceğim. şaka şaka onu almak için çoook çalışmam lazım.
sen nasılsın? neler yapıyorsun? bahanelerin var mı?
bir arkadaşım araya mesafeler konuşmamazlıklar girince sevgi azalır demişti... haklı mı sence?
bence değil çünkü insan sevgisini azaltmak için bir bahane arkasına saklanır cesareti olmayanın tek çaresi bahanedir. biz de sevgimizi azalmak için "mesafe, konuşmama" gibi şeylerin arkasına saklanırız.
benim bahanem yok sevgili.
unutmadım,
vazgeçmedim,
seviyorum.
bu aralar güzel şeyler olacak gibi bir tane grup şirket ile anlaştık onların işlerini yapacağım ek iş olarak. bir yandan okul bir yandan kolej devam ediyor çalışıyorum güzel ve yoğunluk var. ve sanırım bu hızla gidersem hayalini kurduğun arabayı alabileceğim. şaka şaka onu almak için çoook çalışmam lazım.
sen nasılsın? neler yapıyorsun? bahanelerin var mı?
gözlerin dünyanın
en güzel şeyisi
14 Aralık 2014 Pazar
tek bi yol var belki o da "gitmek"
Pazar sabahlarının bile tadı yok artık. en sevdiğim o en sevdiğim kahvaltınn bile... bu sefer hüzün gelmedi. hüzün gitmedi ki gelsin. her şeyi terk edip kendi başıma yaşamaya çalışmam lazım en azından o zaman daha az üzülürüm. hayallerim çalınmaz. hayallerim yıkılmaz. yıkılsa bile tek başıma olacağımdan benim için yıkılır...
evde her şey bombok. yemek yememeye, konuşmamaya, birlikte olmamaya devam ediyorum. sanki evin güneşi battı her şey kapkaranlık bi ışık yok bi ümit yok.
tek bi kurtuluş var belki o da gitmek...
kendi başıma çalışmayı kendi başıma yaşamayı öğrenmek için geç olsa da bunu yapacağım. terk edeceğim bizimkileri çünkü onları her gördüğümde çaldıkları hayalim, yıktıkları hayalim aklıma geliyor. her akşam uykuya daldığında gördüğün bir hedefe ulaşamamak nedir bilir misin? Onun için oyalanmak, bekletilmek, ümit verilip vazgeçilmek?
bilirsen bir tek sen anlarsın beni ey sevgili bir tek sen.
evde her şey bombok. yemek yememeye, konuşmamaya, birlikte olmamaya devam ediyorum. sanki evin güneşi battı her şey kapkaranlık bi ışık yok bi ümit yok.
tek bi kurtuluş var belki o da gitmek...
kendi başıma çalışmayı kendi başıma yaşamayı öğrenmek için geç olsa da bunu yapacağım. terk edeceğim bizimkileri çünkü onları her gördüğümde çaldıkları hayalim, yıktıkları hayalim aklıma geliyor. her akşam uykuya daldığında gördüğün bir hedefe ulaşamamak nedir bilir misin? Onun için oyalanmak, bekletilmek, ümit verilip vazgeçilmek?
bilirsen bir tek sen anlarsın beni ey sevgili bir tek sen.
vazgeçtim
gidiyorum
12 Aralık 2014 Cuma
nasıl kurtuluruz? gitsek mi? kaçsak mı?
Hüzün geldiğinde sana gelmeyeceğim... hüzün geldiğinde ben sana gelmeyeceğim... hep hüzünle sana geliyorum bunu fark ettim. sen sanki hüzün noktamsın benim en hüzünlü anlarımda sığınacak limanım, beni koruyacak koca bir dağ gibisin. ya da ben öyle hissediyorum. ne zaman dara düşsem seni anıyor bu kalbim. söz geçiremiyorum kendime tutmaya çalışsam da gene sana geliyor ellerim, kalbim...
dayandım... yazmamak için. ama bir türlü beceremedim yazmamayı. iki haftadan beri her şey bombok gidiyor. ilaçlarımı içmiyorum, doğru düzgün yemek yemiyorum. hani yaşama isteği derler ya o hiç yok. yaşasam bu gün ne olur? yaşamasam ne olur? hiçbir fark bulamadığınız zaman işte yaşama sevincinız sıfır olur. ne tam gülebiliyorum ne tam ağlayabiliyorum. öyle hani nötr olursun ya onun gibi işte...
araba hayalim vardı ya hani artık ona bile inancım kalmadı oyalandıkça oyalanıyor. ne zaman alınacağı faili meçhul oysaki ben kendime söz vermiştim. aralık sonu alacağım diye. kendime verdiğim sözü bile tutamıyorum artık. hedeflerime ulaşamıyorum...
cebimdeki üç beş kuruş ile kaçıp gitsek buradan kurtulur muyuz bu acılardan? herkesi silip bir çırpıda yeni bi hayata yelken açsak? her şey son bulur mu? seni unutabilir miyim? ya diğerlerini...
ölüm gelse keşke şimdi hemen inan geleceğini, geleceği düşünmem törenle karşılarım...
dayandım... yazmamak için. ama bir türlü beceremedim yazmamayı. iki haftadan beri her şey bombok gidiyor. ilaçlarımı içmiyorum, doğru düzgün yemek yemiyorum. hani yaşama isteği derler ya o hiç yok. yaşasam bu gün ne olur? yaşamasam ne olur? hiçbir fark bulamadığınız zaman işte yaşama sevincinız sıfır olur. ne tam gülebiliyorum ne tam ağlayabiliyorum. öyle hani nötr olursun ya onun gibi işte...
araba hayalim vardı ya hani artık ona bile inancım kalmadı oyalandıkça oyalanıyor. ne zaman alınacağı faili meçhul oysaki ben kendime söz vermiştim. aralık sonu alacağım diye. kendime verdiğim sözü bile tutamıyorum artık. hedeflerime ulaşamıyorum...
cebimdeki üç beş kuruş ile kaçıp gitsek buradan kurtulur muyuz bu acılardan? herkesi silip bir çırpıda yeni bi hayata yelken açsak? her şey son bulur mu? seni unutabilir miyim? ya diğerlerini...
ölüm gelse keşke şimdi hemen inan geleceğini, geleceği düşünmem törenle karşılarım...
bu aralar
pek uzak
pek yakın
pek ıssızım
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)