16 Eylül 2014 Salı

Söyleyemedim, gelmeyeceğini anneme...


Ulan sevgili,  o bağlama var ya hani tel tel vurduğunda bir bir döküldü gözyaşım. her damlasında erdim, bittim sanki benliğim gözyaşı olmuş gidiyor benden sana. senin gelmeyeceğini biliyorum, senin bir daha hiç olmayacağını biliyorum ama senden asla vazgeçemiyorum. hani giderken demiştin ya alışkanlığınım ben senin. hangi alışkanlığı bırakmak bu kadar uzun sürer ki? bu kadar acı verici olur ki... "dertler derya olmuş, ben de bir sandal" diyor... ne güzel de diyor ne güzel de ağlatıyor. biliyorum bu videodaki konuşmanın başlangıcı bir gün senin hayatında yapılacak bir arkadaş çevresinde... biliyorum ey sevgili biliyorum... sen gelmeyeceksin ama ben seni her an her şeyden çok özleyeceğim. sensiz yaşayacağım ama seni her seferinde her şeyden çok özleyeceğim...

Annemin bu aralar onur evlenme vaktinin dediği vakitler. evlenmek için kız ayarla demeye başladı bile. balkonda otururken birden ağzımdan kaçı verdi ben bir tek kişiyle evlenirim anne o da şimdi gelse şimdi evlenirim diye. önce duraksadı... sonra bi iç çekişle kim oğlum dedi... ben her zaman ki gibi kaçamak cevaplar versem de birden çıktı ağzımdan "elif"... Sevdiğim annem benim, canım annem hemen de nerede yavrum? nerede yaşıyorsa gidip bulayım demeye getirdi. gidip bulayım neredeyse aranızı yapayım dedi... kıyamam ben ona... sonra anne biz onla hiç olmayacağız olamayacağız demeye başladım. adından başka bir şeyini bilmiyorum demeye başladım... sonra o da senden yana çıktı üzdün tabi kızı kaçırdın elinden. aynı baban gibisin dedi... sonra kuzenime söyleyeyim o ayarlasın onlar konuşuyor mu dedi... öyle geçiştirdim işte sevgili bir sensizliği daha...

Ne garip di mi? bir gün sen evleneceksin, ben evleneceğim. başka bedenlerde belki de başkaları için kalpleri bizim için atıyor zannedeceğiz. başkalarına hayatım, sevgilim, herşeyim diye sesleneceğiz aslında seni, beni ararken... ama bi şeyi çok iyi biliyorum sevgili bu kalp senden başkasına atmaz yar diye... ben seni bu gece çok aradım. çok özledim. çok sevdim. çok ağladım...

nerde olursan ol
bu kalp hep
sen

11 Eylül 2014 Perşembe

belki okur, belki bahsedersin...

Sevdiceğim, bu aralar çok yoğunum seni rüyalarımda göremiyorum kızmıyorsun di mi? Ne zaman uyuduğumu, ne zaman uyandığımı bilmediğim vakitlerdeyim. Çokça yoğunluk. sensizliği tadamamak var bu yoğunlukta gerisini sen düşün. en iyisi mi sensizlik tadmaktansa senin olduğunu düşünüyorum. senli güzel şeyler getiriyorum aklıma. o olsa böyle olurdular yamıyorum dilime... bu aralar güzel şeyler olacak gibi sevgili, en iyi kolejde staj yapıp bunun yanı sıra güzel bi özel yerde part time çalışma imkanı sağlıyabileceğim inşallah olursa sana detaylarını anlatırım. her gecen gün biraz daha hayalime yaklaştığımı ve doğal olarakta sana yaklaştığımı düşünüyorum. ne zaman hayalim gerçek olursa senin yaşadığın yerlere gelip, senin selam verdiğin o tonton amcaya, teyzeye selam vereceğim. senin geçtiğin kaldırımdan, çıkarken zorlandığın yokuştan çıkacağım kısacası senin yaşadığın yer de sen olacağım sensiz. kalbimde sen olarak seni yaşayacağım acıyacak kalbim ama olsun. günler akıp gidiyor sevgili, haftalar bitiyor, ömür bitiyor. bi sensizlik bitmiyor be...

hani bazen cebimize para koyarız ve aylar yıllar sonra onu unuturuz ve sonra buluruz ya seni de o cebime koyduğum para gibi unutup daha sonra bulmak istiyorum. artık bulma zamanı gelmedi mi? elimi artık korkmayıp cebime atma zamanı gelmedi mi? adına ne yazdığım ne şiirim var ne de başka bir şeyim. adına sadece yazılmış bi kalbim var en temizinden hani ilanlarda yazarlar ya "doktordan", "memurdan" ben de şey mi yazsam sevgili? "saf aşıktan" ne güzel olur be ne süslü olur öyle "saf aşıktan sevdiceğine..." gurur duyarsın vay be dersin bu adam bu adam... dersin de gerisi gelmez düğümlenir boğazın, hıçkırık tutup belki ağlarsın. "bu adam benim sevdiğim(di)..." dersin birden kirli dünyaya çocuk getirmeyen ama bi o kadarda çocuk isteyen anne gibi... ağlarsın ama çıkmıştır o laf. ama korkmayasın sevgili duymam ben onu aman he korkma bahşet dilinin ucundaki bir sevgiyi. varsa...

ben bahşettim
her gece
gökyüzüne
seni
sevdiğimi

3 Eylül 2014 Çarşamba

neden bu çığlık? neden bu gök gürültüsü?

olur olmaz yerlerde aklıma gelme artık olur mu? en savunmasız olduğum yer de seni düşünmeyeyim artık. her baktığım insanda seni aramayayım. her arkası dönük kadının sen olacağın düşüncesine kapılmayayım. seni düşünmeyeyim mesela senli olan anılarda. seni düşündükten sonra uzunca dalıp gitmeyeyim. yağmur yağdığında sen gelme aklıma. işte o zaman inadına sen doluyor bu oda sen oluyor her yer. senli bi şarkı açıyorum hatırlarsın belki "tolga tabu - bir resmin bile yok" o şarkıyı dinleyerek hüzün gemisinde bir yolculuğa çıkıyorum sensiz, kimsesiz. yüzüm gülmüyor. bu geminin kaptanı gülmüyor, mürettabat sessiz hepsi üç maymunu oynuyor. seni soruyorum onlara kimse görmüyor, duymuyor, bilmiyor. yani her şey bombok sensiz. kahvaltının tadı yok, denizde martıların çığlıkları daha bi gür. hıçkırıklı ağlamaları bastıramıyor nafile. gök gürültüsü daha bir sert ses çıkartıyor sırf ağlamamı kimse duymasın diye. kuytu köşedeyim kimse duymuyor zaten neden bu gürültü? zaten şarabımda bitmek üzere bir kadehte seni kalbimin en güzel koymanın zaferini yaşıyor gibiyim anlayacağın hem hüzünlü hem de mutluluğun olduğu bir gecedeyim. kime göre mutluluk? kime göre hüzün. zaten yeni şeyler öğreniyorum cinsiyet ayrımının ayıplandığı bir şey. bu kadar sensizlikte bu kadar bilgi fazla değil mi ey sevgili? sen gelsen ben olsam deli, sen gelsen ben olsam âmâ... yani sen gelsen ben olsam yok olsam erisem sende...

sen gel
ben yok 
olurum
sevgili 

23 Ağustos 2014 Cumartesi

bilir misin 23'leri?

23... Hatırlar mısın 23'leri? Anlamını, önemini bilir misin peki? Hiç bi 23'te gökyüzüne bakıp gülümsedin mi? Peki ya hiç 23'te ağladın mı? yok yok sakın sen ağlama hiçbi 23'te hatta hiç ağlama bırak gökyüzü ağlasın sen ağlama. kızar tanrı yok eder her yeri sen ağarsan eğer. sen ağlarsan güneş açmaz. selam vermez papatyalar her zaman ki gibi. ekmeğinde tadı olmaz. en iyisi mi sen hiç ağlama.

bu aralar biraz yoğunluk, biraz sensizlik, biraz bıkmışlık var ama geçer hepsi de sensizlik geçer mi bilmem. sensizlik hiç bitmez bu şehirde. yetim bir çocuk gibiyim babası-annesi olmayan ve bilir o yetim annesi hiç gelmeyecek onsuz yaşamaya çalışır, yaşar da... Gelecek günler güzel olacak gibi sevgili, bu aralar birkaç büyük okuldan iş teklifi alıyorum mezun olsaydım işim hazırdı ama mezun olamadığım için bir sonraki döneme bırakıyorum hepsini inşallah mezun olurum böyle bir şanslı günlere denk gelirim. Bu sene çok çalışmam gerekiyor sanırım en iyi kolejde staj yapmak zor iş olsa gerek. sana daha fazla yazmayı hatta her gün yazmayı isterim ama yazamıyorum işte unutmaktan değil her yazışımda iki damla göz yaşı düşüyor ya toprağa onlara üzülüyorum yetim kalıyorlar hep. senin ellerine düşmedikçe toprağa düşmeleri koyuyor biraz. sen silmedikçe göz yaşımı ne anlamı var ağlamanın. biraz baş ağrısı, biraz göz kızarıklığı biraz da sensizlik.

gelecek güzel sevgili
ah bi de sen
gelsen

28 Temmuz 2014 Pazartesi

kutlu olsun bi yaş daha

doğum günün kutlu olsun ey sevgili. nice yıllara kaç oldun şimdi? yaşlanıyorsun he biraz gözlerinin altı kırışmış. ama olsun dünyanın en güzel gözleri senin ki. doğum günün kutlu olsun güzel gözlü sevgili...

iyi doğdun
ey yâr

pek bi' ihtiyacım var sana

bu aralar çok yalnızım çokluk içinde yalnızlık annem ve babamı terk etme aşamasına geldim diyebilirim. ayrı bi eve çıkmak istiyorum araba hayalimi rafa kaldırıyorum galiba bir süreliğine çünkü onlar benim sözümü dinlemiyor beni takmıyorlar. işte bu yüzden dolayı kaçıp gitmek istiyorum onlardan her şeyden kendi başıma kendi ayaklarımının üstünde durmak istiyorum onlara muhtaç olduğum süre boyunca hep kırılacağım hep bi reddediliş olacak...

kücükken bi' bayram babamdan bir şey istemiştim bizi burger'a götürmesini götürmüştü sağolsun kapısına kadar sırf kardeşim babamın elini tut dediği halde tutmadığı için kızıp oradan geri eve dönmüştük o gün bu gündür her bayram bunu hatırlarım... en büyük bayram yanılgım en büyük bayram kırılganlığım...

bugün de aynısı oldu ey sevgili. sadece 1 km'lik yere götürür müsün dediğim halde götürmedi altımızda araba ve traktör varken onca imkan varken sadece bu isteiğimi yerine getirmedi. arabayı bana verse ben götüreceğim tam bilmediğim için vermiyor onu da sadece bugün çok kırıldım. gideceğimiz yerin sonucu benim için çok önemliydi...

tüm gün yataktayım yatıyorum seninle adımızın yazdığı taşın oradaki oda da... seni düşünüyorum benimle konuşup bana fikir düşünce veridğini hayal ediyorum...

birikmiş bi param var yeni dönemde o parayla eve cıkacağım arkadaşlarla bi yıl ev kiramı ve ev paramı cıkartmış olur. ben de çalışır bursumla beraber az yerim yetinirim. zaten bir sene sonra hayırlısıyla mezun olacağım ondan sonra kendi evimi tutabilir tek başıma yaşamaya çalışırım.

bugün çok kızdım sevgili. annemleri mezuniyet törenime dahi çağırmayacağım yaşatmayacağım o gururu onlara göremeyecekler beni öyle...

anneme üzülüyorum ama babama asla...

bu aralar çok kırgınım sevgili neyse senin başını ağrıtmayayım. doğum günün yaklaşıyor. sen bakma bana ben bulurum bir çaresini bulurum bi yolunu...

senin yıldızın yanımda olduğu sürece pusulaya ihtiyacım olmaz benim...

bu aralar
pek bi'
ihtiyacım var
sana

24 Temmuz 2014 Perşembe

en parlak yıldızımsın

Biliyorum hep cümlelerimin başına hatırlar mısın koyuyorum. o kadar çok zaman geçti ki sevgili hatırlamayacağından korkuyorum... o yüzden hep hatırlar mısın koyuyorum...

Hatırlar mısın sevgili?
köydeki evimizi yapıyorduk temelinde sende biz olalım diye adımız yazılı bi taş atmıştım sonsuzadek senle ben olacaktık orada hep sen hep ben olacaktık.. biliyor musun gene geldik köye tatil güya ama her o noktaya gidişimde seni hatırlıyorum artık o kısma gelince ağlamıyorum sadece gülümsüyorum ve elimi kalbime götürüyorum. sen benim kalbimsin artık bunu kabullendim. o zemindeki taş gibi unutulmayacak hep hatırlanacak ve hep sevilecek bi şeysin sen.

bazen salak salak çocukça şeylere giriyorum nefesimi tutsam 23 saniye gelir mi diye... tutuyorum gelmiyorsun.
bazen demli bir çay demleyeyim mutlaka çay "katmaya" gelir diyorum... gelmiyorsun.
bazen sırf ekmeğin yanına zeytin peynir almıyorum o gelirken alır diyorum kuru ekmekle başbaşa kalıyorum.
bazen ben seni çok bekliyorum bazen ben seni çok seviyorum bazen ben senden gidiyorum...

bu aralar pek çok hatırlanıyorsun sevgili. şuan olsan doğum gününde sana ne hediye yapsam diye düşünürdüm. doğum günün yaklaşıyor hani gönderecek hediyem yok sevgili ne bi adres, ne bi telefon ne bi iz... sır olup gittin belli ki hayatımdan. ama umutluyum sevgili bu doğum gününde sana en güzel hediyeyi ben vereceğim. doğum gününde tam saat 00.00'ı gösterirken göküzüne bak yalvarırırım en parlak gördiğün yıldız var ya hani işte onun isminde sen ben şifa ulaş yazıyor olacak sakın kaybetme onu olur mu? iyice bak derin bi nefes al sonra gamzelerin çıkıncaya kadar gül..

Ben seni yıldızlara isim yazacak kadar çok seviyorum sevgili.

sana beni
katsana

18 Temmuz 2014 Cuma

İyikimsin teşekkür ederim

Ben seni ilk doğduğum gün sevmişim sevgili yanımda olmasan hayatımda olmasan bile sevmişim.  İyikilerimin en başta olanı sen iyi ki vardın varsın kalbimde... Doğum günü ertesi kaçıyorum bu şehirden yokluğundan her şeyden. Bu zaman gitme vakti sevdiceğim bu zaman seni sevip gitme. Teşekkür ederim doğum günüm için unutmamışsın bugün Mutlu eden en güzel şeydi bu sonsuz kez teşekkür ederimm


Ben bügünde sevdim bekledim seni.

8 Temmuz 2014 Salı

07.07.14 hatırlar mısın sevgili?

07.07.14... hatırlar mısın sevgili bu tarihi? Bu tarihte sözlenecektik... bu tarihte ailem ailenle tanışıp yeni bir aile olmanın adımını atacaktık... haıtlar mısın sevgili?

Koy bi demli çay otur şöyle... bulutlara karşı, göz yaşları akacak peçete alma bırak toprakla buluşsun. buluşsun ki orada açsın çiçekler orada açsın güller...

Hatırlar mısın sevgili? bugün sözlenecektik seninle... konuşmalarımızın birinde hani en tatlı olanlarında söylemiştik bu tarihte sözlenip nişanlanalım diye ne güzel günlerdi sırf bu tarihin güzelliğinde unutulmaz bir an olsun diye bunu seçmiştik hatırlar mısın sevgili?

Sözlenecektik sonra ileri ki güzel bi tarihte evlenecektik. minik parmaklı bir kızımız bir de oğlumuz olacaktı haylaz. evimiz arabamız... evimizin mutfağı kocaman olacaktı içinde senin yaptığın yemekler kokusu saran hani. pembe panjurlu falan hikaye mutfapı kocaman olacaktı bizimkinin hep orada vakit geçirip hep orada seni seviyorumları bahşedecektim dünyaya ve sana. orada yeniden aşık olacaktım. belki orada bir iş gezisinden döndüğümde sen evde olmayınca gene telefonda makarna yapmayı öğretecektin. gene bu sefer yağsız yapacaktım ama olsun sen öğretmiş olacaktın sevgili. hatırlar mısın bunları? neyse bunlar derin mevzular.. çayın soğumasın sevgili bi yudum al. sahi çayını tek şekerli mi içerdin yoksa şekersiz mi? bak görüyor musun bunu bile unutmuşum zaman ne de çabuk geçiyor hafızam senin alışkanlıklarını tutacak kadar kuvvetli olmuyor sevgili yaşlanıyoruz...

Bugün senle olduğumuz yerlere gitme vaktiydi ve öyle oldu. seni hatırlatacağını bile bile oralara gittim. biliyor musun hala sen kokuyor oralar hala senin gülüşlerini taşıyor kuşlar. ve sanırım bunları bitek ben duyuyorum başka insanlar neden duymuyor ki sevgili? gerçi duymasınlar kıskanırım...

Bugün çok güzel ve çok kötüydü hani cennetle cehennemi aynı anda yaşarsın ya onun gibi bir şeydi sevgili. bugün yoktum ben bugün yeniden doğdum ben... bugünden sonra toparlanmam biraz zaman alacak ama toparlanacağım biliyorum bugün bir başkaydı sevgili...

çayın bitiyor sevgili benim de gözlerim kapanıyor yaştan. bunları yazarken her zaman ki gibi ağladım sen okurken ağlama sakın ben ağladım ikimizin yerine...

hatırlar mısın?
sevgili
bugün sözlenecektik

3 Temmuz 2014 Perşembe

şükür ki özledim seni.

çok şükür bugünde seni özledim... seni sevmeyi senle birlikte vakit geçirmeyi seninle konuşmayı kısacası içinde sen olan her şeyi çok özledim. yıllar geçiyor sevgili sensiz yıllar geçiyor. en güzel anlarıda anlarında yanında olamamak koyuyor.  neyse sevgili gene saçma sapan hallere büründüm. kendine çok iyi bak Allah'a emanetsin.