28 Mart 2015 Cumartesi

doğru durak doğru otobüs peki ya sen?

Affet sevgilim...
bu satırları okurken beni affet. her harfte, her kelimede her cümlede sana dair olan tüm hatalarımdan dolayı
affet sevgilim...

bu gece rakının yanında balık olmaya gittim öyle beylik laflar edip seni unutmak veya o masaya birazcıkta olsa sen bırakıp rahatlamak için. nedense böyle düşündüysem hiç böyle olmadı. yaşça benden büyük bir müdürüm sağolsun çok iyi bir kadın. keyifli sohbeti ile seni yâd ettik. tek bi soruyla değil öyle üç beş soruda sen cevabı döküldü bak anlatayım biraz kalbin gıdıklansın... sevgiye.

onur hiç birini kaybettin mi oldu ilk soru...

cevap: sen. ardından ne zaman nasıl? sorusu geldi saydım işte tek tek.

onur peki hiç pişman oldun mu?

cevap: evet. o giderken ona bir hoşçakal bile diyemedim öyle çekip gitti işte hayatımdan, bir gün karşılaşırsak eğer hoşçakal alacağım var ondan dedim. ve çok pişmanım dedim ilk pişmanlığım unutamadığım pişmanlığım dedim. onu ellerimle kaybettim en can alıcısı da bu dedim. gittiğim her yer çift kişilik, yaptığım her şey çift kişilik sırf onu hatırlamak ve onu unutmamak için dedim. biraz duygulandılar sanırım. öyle olabilir.

ve o büyük abla böyle bir söyledi ki o ne zaman düştü gönlünüe lise zamanı dedim, kaç sene oldu dedi 4-5 sene oldu dedim. bak onur benim gönlüme 7 yaşımda düştü ilk aşkım ve 21 yıl oldu dedi. yüzündeki kırışıklıkları inceleyecek olursak yaşının bu iki saysının toplamından 2 kat olduğunu anlayabiliyorum. yani şuan o gönlünden düşmüş müdür? gönlünde değil midir? yanıtsız sorular işte sen olsaydın tartışırdık şimdi. gerçi şuan olsan neden içtin onur salağı diyip trip atardın haklıydın. belki de sen olsaydın bu muhabbet hiç edilmezdi. bilmiyorum işte kafam biraz karışık...

bu akşam rakının yanında balığın sonunda seni yâd ettik sevgili, sahi kulakların çınladı mı? peki ya kalbin?

beni anlattığın için teşekkür ederim tek bir şey kafama takıldı ben neye geç kaldım sevgili? ve hala öğrenemedin türkçe de tüm şeyler ayrı yazılır senle ben gibi. birlikte okunur ayrı yazılır... unutma.

geç kalmak demişken bi otobüsü beklediğini varsay. kaçırdın ve geç kaldın. aynı durakta aynı otobüsün geleceğini beklemek seni sevmek. tüm gideceği yeri gezse bile bilirsin o birgün gelecek. ben doğru duraktayım. doğru otobüsü bekliyorum. o otobüs bir gün gelecek sevgili gelecek...

rakımda
balık
olsan
ya?

19 Mart 2015 Perşembe

anlatsaydın birazcık daha yaşardık.

Kaç gecedir seni düşünüyorum ve sana ağlıyorum. Bir rüyayla her şey değişiyor sevgili. Tam unuttum derken yeniden hatırlıyorum. Belki senin adının geçtiği bir kitabı okuduğum ve bazı şeyleri sende hissettiğim içindir. "Elif gibi sevmek" demiş bir abi. ben de sevmiştim ya seni?

Sana yazmak için vakit bulmaya çalışıyorum ama bir türlü bulamıyorum. Bu gece hıçkıra hıçkıra ağlarken kendimi yazının başında buldum yazdıkça ağladım, ağladıkça yazdım. tek bi soru kaldı. ey sevgili senden tek bir şey istedim beni bana anlatsana dedim. neden anlatmadın? yoksa anlatacak bir şeyin mi yoktu? Hiç mi aklına gelmedim. gözlerimi de mi unuttun? hani senin aklıma düştüğünde dünyaya bir damla bahşettiğim yeri?

ey sevgili neden beni bana anlatmadın? anlatsaydın oysa birazcık daha yaşayacaktım.

şimdi
ağlayıp
gitme 
vakti

13 Mart 2015 Cuma

sen ve ben yani biraz anlatsana lütfen.

anlatsana biraz senin gözünden beni. cümleler kur mesela içinde sadece sen ben olan. başka kimseye gerek yok sen ve ben olsak yeterli. biz demiyorum bak sevgili sen ve ben. biliyorum artık biz değiliz. kelimelerini bir ok gibi kullan hepsi delip geçsin kalbimi öyle bi anlat ki sevgili göreyim gözlerindeki beni.

lütfen biraz anlat beni buna çok ihtiyacım var. senin sözlerine ihtiyacım var. bir insanın sözlere ihtiyacı olması ne demek bilir misin sevgili? bilmiyorsan anlat biraz bana beni...

"Bir gün bana ne dedi biliyon mu? Unutmak kelimesi undan çıkmış. Nasıl unutmak kelimesi undan çıkmış? Bildiğimiz un mu yani hamur işi? Öyleymiş. Unutmak için un ufak etmek gerekiyormuş. Birini bütün olarak unutamazmışsın zaten, öyle pat diye unutamazmışsın. Yavaş yavaş, yavaş yavaş unuturmuşsun. Gözleri, kaşı, burnu..Öyle kulağı, sesini..Yavaş yavaş. Unuttuğun zaman da o kişi olmazmış. Hatırlamazmışsın. Sonra unuttuğunu unuturmuşsun. Ben unutmak istiyorum la!

Her gün ne zaman unutucam diye soruyorum ben kendime. Her sorduğum zaman da her şeyi yeniden hatırlıyorum ben. Daha net. Unutamıyorun ben.. "

Bu aralar biraz unutmaya meyilliyim. saatin kaç olduğunu, hangi günde olduğumuzu, gözlerinin rengini, sözlerini unutmaya çalışıyorum tam unuttum derken yeniden hatırlıyorum...

ben unutmadan biraz hatırlatsana beni sana? seni bana?

haydi gel
biraz
anlat

Neşet Ertaş Haydar Haydar

8 Mart 2015 Pazar

zaman geçiyor anılarda geçer mi?

Zaman ne çabuk geçiyor? Oysa dün gibi hatırlıyorum geçen kadınlar gününde "Kadınlar günün kutlu olsun sevgili" dediğimde ben kadın mıyım aptal diyişini... Ne garip yılların üzerini bir örümcek ağı gibi örttüğü bu anıyı hala dün gibi hatırlıyor olmam... Ne gülmüştük ama

Zaman geçiyor sevgili. saçlarıma beyazlar nakşediyor. yüzümdeki izler acemi bir ressamın fırça darbeleri gibi. zaman geçiyor sevgili, sensiz.

Annem her şeyin geçeceğini öğretti de anıların nasıl geçeceğini öğretmedi. bilmem anıların nasıl geçip gittiğini. ağlayarak mı geçer anne? unutarak mı? unutmak da yok demiştin anne!? nasıl geçer peki bu anılar?

sahi "eski" sevgili, anılar nasıl geçer?

unutmak
yok
zaman
var